"حديقته" - Translation from Arabic to Turkish

    • bahçesinde
        
    • bahçesine
        
    • bahçesini
        
    • Bahçesi
        
    • bahçesinin
        
    • bahçesinden
        
    • bahçede
        
    • barınağını
        
    Bir adam arka bahçesinde bir duvar belirirken çimlerini biçiyor. TED رجلٌ يجز عشب حديقته بينما يظهر الجدار في فنائه الخلفي.
    arka bahçesinde fazladan biraz yer olan Bay Jones'u, bir şey yetiştirmek isteyen Bayan Smith ile eşleştiriyor. TED يطابق السيد جونز، مع بعض المساحة الخالية في حديقته الخلفية، مع السيدة سميث، التي ترغب أن تكون مزارعة.
    Sevgilim bahçesine gelsin ve hoş meyvelerden yesin. Open Subtitles دع محبوبى يجئ إلى حديقته و يأكل ثماره السارة
    Almanlar içmesin diye şampanyalarla bahçesini suluyor. Open Subtitles سيسقي حديقته بالشمبانيا قبل أن يشربه الألمان.
    Uzun zaman önce bir dev yaşardı, bencil bir dev, büyüleyici Bahçesi tüm ülkede en güzeliydi. TED منذ وقتٍ طويل، كان هناك عملاق، عملاقٌ أناني، وكانت حديقته الرائعة الأجمل في جميع أرجاء البلاد.
    Her gün, bahçesinin köşesinde yetiştirdiği bu küçük koruluğa yürüyüş yapıyordu. Open Subtitles كان يتمشى كل يوم في هذه الأيكة الصغيرة التي كان قد زرعها في مؤخر حديقته. ‏‏‏
    Ama kızımı birkaç kez dalgın gözlerle onun bahçesinden dönerken yakaladım. Open Subtitles ولكني أمسكتها مرتين عائدة من حديقته بعينين حالمتين.
    ve çocukların hayran oldukları bahçede.. oynadığı oyunları izlemiş. Open Subtitles وهو يشاهد الاطفال يلعبون وكيف يحبون حديقته
    - Jansen de iyiliğine karşılık olarak Merlyn'e kendi barınağını açmış. Open Subtitles و(جانسين) ردّ الجميل بإعطاء (ميرلن) حرمًا مقدّسًا في حديقته. بل صومعة.
    Bencil devi, duvarı nasıl en sonunda yıktığını ve çocukların bahçesinde özgürce koşuşturmasına izin vermesini hatırlamak için yavaşça okuyorum. TED كما أقرأ ببطء لكي أتذكّر العملاق الأناني، كيف حطّم ذلك الجدار في النهاية وترك الأطفال يجولون بحرية في حديقته.
    Ama Kojima'nın patronu çok yaşlı, zamanının çoğunu bahçesinde geçiriyor. Open Subtitles لكن زعيم "كوجيما"، عجوز جدا يقضي أغلب وقته في حديقته.
    Roaneke'deki kayıp koloniler hakkında arka bahçesinde bir kostüm draması çekti. Open Subtitles هو صور بعض المشاهد فى حديقته الخلفيه حول المستعمرات المفقوده فى رونوك
    Sıradışı biriydi. Hatta bahçesinde melekleri görüyordu. Open Subtitles لقد كان رجلاً إستثنائي يُقال بأنه يرى الملائكة في حديقته
    "Sevdigim bahçesine, fidanlïklarïna, tohum ekmeye, zambak toplamaya gitmis." Open Subtitles حبيبي نزل إلى حديقته إلى مساكب التوابل ليأكل في الحدائق ولجمع الزنابق
    Bu kazaya belli ki, onu düşürme amacıyla bahçesine gerilmiş bir tel neden oldu. Open Subtitles هذا الحادث تسبب به سلك مربوط في حديقته بنيّة واضحة لإسقاطه
    Demir Adam'ın bunun yanında antika gibi durmasını istiyorum. Fuara gidip Tony'nin arka bahçesine sıçmak istiyorum. Beni anlıyor musun? Open Subtitles أريد أن أجعل الرجل الحديدي يبدو كقطعة صدئة أريد أن أبدأ هذا الأمر في حديقته
    Almanlar içmesin diye şampanyalarla bahçesini suluyor. Open Subtitles سيسقي حديقته بالشمبانيا قبل أن يشربه الألمان.
    Sahip Moore, bahçesini yolduğun için çok mutlu olacaktır. Open Subtitles سيكون السيد أكثر سعادة لأنك تشجذب حديقته
    Arka bahçesini biçmeyi bıraktı ve birkaç yıl sonra, bazı yüksek lisans öğrencileri bahçedeki çeşitliliği anlamak için kapsamlı bir çalışma ile ikisi tükenme riskinde olan 375 bitki türüne rastladılar. TED توقف عن قص حديقته، وبعد بضع سنوات، أحضر بعضاً من الطلبة وقاموا بنوع من المداهمة البيئية في حديقته الخلفية، فوجدوا 375 نوع من النباتات، بما فيها اثنتان معرضتان للانقراض.
    Rusya'da işçi grev yapamaz veya Tanrı'ya inanamaz veya evi ve Bahçesi olamaz. Open Subtitles فى روسيا لا يمكن للعامل أن يقوم بإضراب أو يؤمن بالله أو أن يمتلك بيته أو حديقته
    "Lutz Heck, Berlin'e döndü." "Oradaki hayvanat Bahçesi müttefiklerce yerle bir edildi." "Soyu tükenmiş yaban öküzlerini hayata döndürme planı başarısız oldu." Open Subtitles عاد "لوتز هيك" الي برلين, بينما دمرت حديقته بواسطة قوات الحلفاء, فشلت خطته في اعادة "الثور البري الأوروبي" للحياة
    Yo yo babana sakın geçme. Çünkü o..bu kıymetli bahçesinin.. Open Subtitles لا تجعليني أتطرق إلي أباكي إنه يعتقد أن حديقته المذهلة أكثر قيمة
    Anneler Günü'nde bana bahçesinden çiçek getirmişti. Open Subtitles أحضر لي زهوراً من حديقته في عيد الأمهات.
    Ona seve seve bahçede hizmet ederdim. Open Subtitles لأود أن أخدم بكل سرور في حديقته
    - Jansen de iyiliğine karşılık olarak Merlyn'e kendi barınağını açmış. Open Subtitles و(جانسين) ردّ الجميل بإعطاء (ميرلن) حرمًا مقدّسًا في حديقته. بل صومعة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more