Bildiğim kadarıyla kimseyi öldürmedi ama ben öldürdüm, sen de öldüreceksin. | Open Subtitles | على حد علمي فهو لم يقتل أحد ولكني قتلت وأنت ستقتل |
Bildiğim kadarıyla, ispiyoncunun ismini bilen tek kişi federal başsavcı Simon Poole'du. | Open Subtitles | على حد علمي الوحيد الذي يعرف إسم الواشي هو المفوّض سايمون بول |
Ve Bildiğim kadarıyla, Will ne biliyorsa benim de bildiğimi sanıyorlar... | Open Subtitles | و على حد علمي , يعتقدون أني أعرف ما يعرفه ويل |
Anladığım kadarıyla oğlunu ziyaret etmek için planlarında değişiklik yapmış. | Open Subtitles | على حد علمي فقد خرج عن جدول مواعيده ليزور ولده |
Komik boynuz şekilli şeyi de var, yine , Bildiğim kadarıyla, bunu yapan ilk yemek kitabıyız. | TED | وكان له شكل البوق الجميل وهو في حد علمي اول كتاب طبخ يقوم بهذا |
Ve bu Bildiğim kadarıyla Amerika'da hiç bir müfredatta yer almıyor. | TED | وحتى الان لم يتم تدريسها فى أى من المقررات الدراسية الاثنا عشر فى امريكا على حد علمي. |
Bildiğim kadarıyla, bu tesisin ilk yüksek seviyeli iletişimi oldu. | Open Subtitles | وكان أول اتصال من المستوي الأول و هذا لم يحدث من قبل علي حد علمي |
Seni üzmek istemem ama Bildiğim kadarıyla, onu en son gören de sendin. | Open Subtitles | لم أقصد إزعاجك ولكن على حد علمي كنت أنت آخر شخص قابلها قبل مقتلها |
Bildiğim kadarıyla pasta uçuşu, kıç üstü yapışma ve maden suyu şişesi numaralarının hepsi ona ait. | Open Subtitles | السقوط على الأرداف، قارورة الصودا على حد علمي |
Bugün kiraladığım herkes kayıtlara geçmiş durumda, Bildiğim kadarıyla. | Open Subtitles | كما أن كل العمال اليوم, مثبَتين على حد علمي. |
Kötü bir insan değildi ve Bildiğim kadarıyla, iyi bir kocaydı. | Open Subtitles | لم يكن بالشخص السيء , ولكن على حد علمي , كان زوجا صالحا. |
Seni Bildiğim kadarıyla, sen yenilgiyi kabul etmeyen birisin. | Open Subtitles | على حد علمي انك لا تتنازلَ في الحياة أبداً |
Squamash'a daha önce geldiğini sanmıyorum. Bildiğim kadarıyla öyle. | Open Subtitles | هو أبدا إلى سكواماش قبل ذلك، على حد علمي. |
Bildiğim kadarıyla hastane hala yerinde. Ama telefonlar kesik. | Open Subtitles | على حد علمي انها ما تزال هناك لكن الخطوط مقطوعة |
Bildiğim kadarıyla kimya fabrikasındaki kazaların hiçbiri meydana gelmedi. | Open Subtitles | لكن على حد علمي لم يكن هناك أيّ حوادث في المصانع الكيميائية. |
Bildiğim kadarıyla onlar iyi insanlar. | Open Subtitles | على حد علمي فهما أناساً طيبون أنا مذهول لأنهما ربيا |
Bildiğim kadarıyla pasta uçuşu, kıç üstü yapışma ve maden suyu şişesi numaralarının hepsi ona ait. | Open Subtitles | السقوط على الأرداف، قارورة الصودا على حد علمي |
Anladığım kadarıyla tüm bunları Sue ve Chris planlamıştı. | Open Subtitles | على حد علمي, ان سو وكريس هم من خططتا لكل شي. |
Bana kalırsa şüpheli bu iki kurbanı öldürmemiş. | Open Subtitles | على حد علمي هذا الشخص لم يقتل هذين الرجلين. |
son baktığımda, bebekler gökten gelmiyordu. | Open Subtitles | على حد علمي لا يسقط الأطفال من السماء سيد كينت |
'Semiz bir buzağı'yı hatırlıyorum, ama, Hatırladığım kadarıyla, hayli hassas bir hayvandı. | Open Subtitles | أتذكر أن به بقرةٌ سمينة، لكن, على حد علمي أنه حيوانٌ عاقل. |
Son hatırladığıma göre Amerika'da inanç özgürlüğü vardı hâlâ. | Open Subtitles | "على حد علمي ، مازال هناك حرية اديان في "أمريكا |
Gördüğüm kadarıyla yoktu. | Open Subtitles | ليس على حد علمي. |