| Yeri silerken Ayakkabılarını batırıyorsun. | Open Subtitles | وعندما تنظفين الارضية الشمع يقع على حذائكِ |
| Hele ki Ayakkabılarını alıp, çekip esnetmem hiç hoş değildi. | Open Subtitles | لم أترك إنطباعاً جيداً لديكِ أنا أسف أني قمتُ بتوسيع حذائكِ |
| Hadi ama, Peanut Butter (Fıstık Ezmesi), Ayakkabılarını giy. | Open Subtitles | هيّا، يا زبدة الفول السوداني، إرتدي حذائكِ. |
| Yargıç Ruth Bader Ginsburg. Bak, Meg. Minik bebek Ayakkabıların. | Open Subtitles | (روث بايدر غانسبيرغ) إنظري يا (ميغ), إنه حذائكِ وأنتِ طفلة |
| Her neyse, güzel Ayakkabıların varmış. | Open Subtitles | على العموم , حذائكِ جميل |
| Yakında kendi Ayakkabını nasıl bağlayacağını yalnız başına kalınca nasıl normal bir giysiyi nasıl içinde uzay yürüyüşü yapabileceğin kıyafete dönüştüreceğini bilemeyeceksin. | Open Subtitles | قريباً، لن تعرفين كيف تربطين رباط حذائكِ ناهيك عن كيفية تحويل بدلة إطلاق إلي شيء ما يمكنكِ التجول في الفضاء داخلها |
| Kaç numara ayakkabı giyiyorsun? Daha önce bunu yapmışsın gibi görünmeye çalış. | Open Subtitles | ماهو مقاس حذائكِ ؟ حاولي أن تبدي بأنّكَِ فعلتي هذا من قبل |
| Sonra beni geri yolladılar ve "Şimdi ayakkabılarınızı çıkarın," dediler. | Open Subtitles | بعدهاإنهمأعادونيّوقالوا: "كلا، الآن عليكِ نزع حذائكِ". |
| Ayakkabılarını da değiştir. Yüksek topuklu olmaz. | Open Subtitles | غيرى حذائكِ ايضاَ لا يمكنكِ ارتداء الكعب العالى .. |
| Ama önce, Ayakkabılarını çıkarıp yeni ayakkabılığa koyabilir misin? | Open Subtitles | ولكن أولاً، أيمكنك خلع حذائكِ ووضعه على رف الأحذية الجديد؟ |
| Elbiselerini, yüksek topuklu Ayakkabılarını giymeme ve birazcık ruj sürmeme izin verirdin. | Open Subtitles | وتدعيني أساعدكِ بأرتداء فستانكِ وكعب حذائكِ العالي... ورسم أحمر الشفاة. |
| Evet Bayan Martindale. O zaman Ayakkabılarını bırak ve 'Yalın Aşk'a başla. | Open Subtitles | ضعي حذائكِ جانباً واعملي على "الحب العاري" فوراً |
| Ayakkabılarını geri vermeden gidemezsiniz, hanımefendi. | Open Subtitles | لا تذهبي بدون إعادة حذائكِ سيدتي |
| - Ayakkabılarını saklamak için tuhaf bir yer. | Open Subtitles | هذا مكان غريب لتضعي فيه حذائكِ. ماذا؟ |
| - Ayakkabılarını saklamak için tuhaf bir yer. | Open Subtitles | هذا مكان غريب لتضعي فيه حذائكِ. ماذا؟ |
| - Daha Ayakkabılarını paketlemedin. | Open Subtitles | ـ إنّك لم تأخذي حذائكِ حتى الآن |
| Ayakkabıların çok güzelmiş. 100 puan... | Open Subtitles | ان حذائكِ جميل مئة على مئة |
| - Ayakkabıların var mıydı? | Open Subtitles | ! هل كنتي ترتدين حذائكِ ؟ |
| - Ayakkabını kaybettin demek, tatlım. - Evet, öyle oldu. | Open Subtitles | حسنًا ، لقد فقدتِ حذائكِ يا عزيزتي - أجل ، لقد فقدتُه - |
| Ayakkabıcı olsaydım ayakkabı yapardım. | Open Subtitles | لو كنت إسكافيّاً سيهمني حذائكِ فقط، لكن .. |
| ayakkabılarınızı mahvetmenin anlamı yok. | Open Subtitles | لا يعقل أن تفسدي حذائكِ |
| Çizmelerini sevdim. | Open Subtitles | -يعجبني حذائكِ . |
| Aman Tanrım. Hatırlat da sana ayakkabı alalım. Ayakkabılarından iğreniyorum. | Open Subtitles | رباه, ذكريني أن أبتاع لكِ أحذية جديدة حذائكِ لا يعجبني مطلقاً |