| Kalbi durdu, çünkü tüm vücut ısısını kaybetti. | Open Subtitles | قلبه يفشل لأنه مفقود كلّ حرارة جسمه. |
| Sims bunlardan birindeyse vücut ısısını bununla tespit edebiliriz. | Open Subtitles | اذا كان (سمنز) داخل احدى هذه الشاحنات سنرى حرارة جسمه بهذا الجهاز |
| - Tüm vücut ısısını kaybetti. | Open Subtitles | - هو مفقود كلّ حرارة جسمه. |
| Taşıyıcı "bir itfaiyeci" saldırıya uğradığı anda vücut sıcaklığı 98.6 Fahrenheit'ın üstüne çıktı. | Open Subtitles | الإحتلال المتوافق للمضيف رجل الإطفاء والبيئة التي رفعت درجة حرارة جسمه لأعلى من 98.6 |
| Bu dondurucu sularda vücut sıcaklığı çok hızlı düşer. | Open Subtitles | في هذه المياه المخيفة , تسقط درجة حرارة جسمه بسرعة |
| vücut sıcaklığı terlemeye başlamadan önce normal ısısından 6 derece yukarıya kadar çıkabilir. | Open Subtitles | ودرجة حرارة جسمه يمكن أن يرتفع بنسبة ستّ درجات مئوية قبل أن يبدأ بالتعرّق. |
| Havanın ısısı onun vücuduyla aynı. | Open Subtitles | درجة حرارة الهواء المحيط هى نفس درجة حرارة جسمه |
| - Tüm vücut ısısını kaybetti. | Open Subtitles | - هو مفقود كلّ حرارة جسمه. |
| Çünkü vücut sıcaklığı düşmeden önce kurşunu çıkarmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أريدك أن ترتدي هذا لأننا بحاجة لإخراج هذه الرصاصة قبل أن تصبح درجة حرارة جسمه طبيعية |
| yani 45 cm. boyunda bir kilo ağırlığında bir şey arıyoruz, vücut sıcaklığı da 40 derece. | Open Subtitles | إذاً نحن نبحث عن شيء بطول 18 إنش ووزن 2 باوند ودرجة حرارة جسمه 105 درجات مئوية |
| vücut sıcaklığı 109 derecede sabit. | Open Subtitles | بقيت حرارة جسمه 109 درجة مئوية |
| Şunun vücut sıcaklığı normal seviyede. | Open Subtitles | ماهذا؟ هذا الرجل حرارة جسمه عاديه. |
| Şanslıyız çünkü karaciğeri tek parça, yani ısısı ölüm saatinin gece 10-12 arası olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | لحسن حظه ان كبده سليم حرارة جسمه حددت وقت الوفاة |
| Vücut ısısı düşüyordu. | Open Subtitles | وكانت درجة حرارة جسمه اخذه في الانخفاض |