Üç gün boyunca 41 derece gibi yüksek bir Ateşi vardı. | TED | ارتفعت درجة حرارتها لتصل إلى 106 درجة فهرنهيت لثلاثة أيام. |
Ateşi 37.2'de sabit ve yaşam belirtileri stabil. | Open Subtitles | لا توجد حمى ودرجة حرارتها 2ر37 وعلاماتها الحيويّة مستقرة |
Ameliyattan sonra Ateşi yükselmiş. Onunla iki saat geçirdin. | Open Subtitles | أرتفعت حرارتها في الليلة الماضية قضيت ساعتين معها |
- Şey bak, pek emin değilim. Ama onu eve götürüp Ateşini ölçsem iyi olacak. Benim dijital termometrem var ya. | Open Subtitles | ولكن من الأفضل أن آخذها للمنزل وأقيس حرارتها بميزان الحرارة الطبيعي الذي أملكه |
Vücut ısısı 86 derece. Vücudu soğuyup ölene kadar ölmemiş demektir. | Open Subtitles | حرارتها 86 لن تعتبر ميتة إلا عندما تكون دافئة و ميتة |
37 dereceye çıkarsa Ateşi var demektir. | Open Subtitles | إن كانت درجة حرارتها 98.6 فيكون لديها حمى |
Ateşi biraz düşmüş. Nasıl oldu bilmiyorum ama düşmüş. | Open Subtitles | لقد انخفضت درجة حرارتها لا أعرف كيف، ولكن هذا ما حدث |
Ateşi 40 derece oldu. Anafilaptik şok* etkileri gösteriyordu. * Organizmanın yüksek duyarlıklı maddelerle hızlıca reaksiyona girmesi sonucu oluşabilen ölümcül şok. | Open Subtitles | درجة حرارتها وصلت 40 وهي مصابه بانفلونزا حاده |
Ateşi 40 derece oldu. Anafilaptik şok* etkileri gösteriyordu. * Organizmanın yüksek duyarlıklı maddelerle hızlıca reaksiyona girmesi sonucu oluşabilen ölümcül şok. | Open Subtitles | درجة حرارتها وصلت 40 وهي مصابه بانفلوزا حاده |
Yani, hastamız şiddetli bir enfeksiyon geçiriyor, ama Ateşi yükseleceği yerde son 6 saatte 2 derece düştü, öyle mi? | Open Subtitles | لذا مريضتنا لديها تفشي عدوى, لكن بدلاً من ارتفاع الحمى, انخفضت درجة حرارتها إلى درجتين في الست ساعات الماضية؟ |
Çok Ateşi var. Çok su kaybetmiş. | Open Subtitles | إن حرارتها عالية، ومع ذلك هي جافة كالعظمة |
Ateşi neredeyse kaynama derecesindeyken yakaladık. | Open Subtitles | أخفضنا درجة حرارتها لٔاقل من الغليان، قد تكون عدوى |
Birazcık Ateşi vardı, ama nedense birden tahrik oldum. | Open Subtitles | كانت حرارتها مُرتفعة لكن شيئاً حيال هذا أثارني ، هي مريضة |
Ve yarım saat sonra Ateşi düşmezse beni ara. | Open Subtitles | واتّصلي بي خلال نصف ساعة إن لم تنخفض حرارتها |
Ateş gibi yanıyor, yani bebek de aynı şekilde. Derhal Ateşini düşürmeliyiz. | Open Subtitles | حرارتها مرتفعة، مما يعنـي أن حرارة الطفل أيضاً كذلك علينا أن نـخـفـض درجة حرارة جسمها |
Terapiyle ona yardımcı olabiliriz ama önce Ateşini düşürmemiz gerek. | Open Subtitles | يمكننا مساعدتها بجلسات العلاج لكن علينا أن ننقص درجات حرارتها أولا |
Şey, birkaç saatte bir Ateşini kontrol et ve ters giden bir şey olursa, ne olursa olsun doktorunun numarası buzdolabının üzerinde, tamam mı? | Open Subtitles | قيسي درجة حرارتها كل ساعتين وإن حدثت أية مشكلة، أي شيء على الاطلاق، فرقم طبيبتها على الثلاجة، اتفقنا؟ |
Tabii bu arada Vücut ısısı tehlikeli derecede artıyor, bununda soğutulması gerekliydi. | Open Subtitles | لكن لجعل المعالجة تعمل الأجسام أصبحت درجات حرارتها عالية بشكل خطير وبحاجة للتبريد بشكل ثابت |
İnanılması güç gibi gelse de bu su havuzu için ısı aslında, uzayın soğukluğuna akıyor. | TED | قد يبدو هذا غير معقول، لكن وبالنسبة لبركة الماء تلك، فإن حرارتها تسري فعليًا إلى برودة الفضاء |
Bu su havuzu çoğu doğal materyal gibi ısısını ışık olarak yayar. | TED | حسنًا، بركة الماء تلك مثلها مثل معظم المواد الطبيعية، تبعث حرارتها في صورة ضوء. |
Tabii ki, dış çevreye eriştiği an, Sıcaklığı az bir dereceye kadar artar, sonra hemen normal haline geri döner. | TED | الان طبعا، في اللحظه التي تصدم فيها بالبيئه الخارجيه، وترتفع حرارتها بجزء من الدرجه، فأنها في الحال ترجع لحالتها الطبيعيه. |
Ama çok sıcak olduğu zaman alg şeker yapamaz. | TED | ولكن عندما تزداد حرارتها الطحلب لايمكن أن يتحول لسكر |