"حربٌ" - Translation from Arabic to Turkish

• bir savaş
• savaşı

Onları öldürmek istemiyorum... yoksa bizimle çete arasında bir savaş başlar.
لا أُريدُ قَتلَهُم أو سيكونُ هُناكَ حربٌ بيننا و بينَ الزنوج

Yok, yok, size karşı değil, sizin vücudunuza karşı bir savaş.
لا لا , إنها ليست حربٌ عليك إنها حربٌ ضد جسدكِ

Savaş zamanı, kadınlar için kötü olur. Yakında yeni bir savaş çıkacak.
اثناء الحرب الأسوأ يحدث للمرأة وقريبًا ، سوف تكون هناك حربٌ اخرى

savaşı protesto ediyorum. Ortada devam eden bir savaş var, biliyor musunuz?
سأقوم بالمظاهرة ضد الحرب هنالك حربٌ قائمة، أتعلمون بذلك ؟

Dünya savaşı Avrupa'dan çıkmıştı.
حربٌ عالمية قد بدأت من أوروبا.

Bu savaşı protesto ediyorum.
ولكن كما يبدو أنّ هنالك حربٌ جارية

Monotonluk ve yenilik arasındaki bir savaş bu, durağanlık ve yaratıcılık arasında.
لإنها حربٌ بين الرتابة والابتداع، بين الجمود والإبداع.

Eğer İngiltere'de kalıp haftada askerlerimizin 50,000'ini vursaydık çok daha basit olacak olan bir savaş.
لتبدأ حربٌ أبسط بكثير من لو بقينا في انجلترا لنقتل 50 ألفاً من رجالنا في الأسبوع.

Süregelen bir savaş var ve biz de durumu bastırmaya çalışıyoruz.
لدينا حربٌ عنصرية وراء هذه الأفعال ونحننحاولاحتواءالحالة.

Seninle babam arasında soğuk bir savaş vardı. Karım bizi bundan kurtardı.
كانت ستندلع حربٌ أهلية بينك وبينه لقد جنبتنا حدوثها

Ancak bazı araştırmacılar, insanüstü yiğitlik ve akıl almaz mucizelerin arkasında bir parça da olsa gerçeklik payı olduğu kanısındaydı; gerçekten olmuş bir savaş ve savaşın gerçekleştiği bir yer.
ولكن بعض العلماء صدقوا أنه وراء خصائص البطل الخارق والمعجزات الإلهية لا بد أنه هناك ذرة من الحقيقة التاريخية؛ حربٌ اندلعت بالفعل، ومكانٌ حدثت به.

Bu kazanamayacağımız bir savaş.
و تلك حربٌ لا يمكننا الانتصار فيها.

Fakat aslında ortada olup biten bir savaş var.
لكن في الحقيقة، هناك حربٌ دائرة.

Ve bu arkadaşım, senin ezilerek pek çok kayıpla kaybedeceğin bir savaş.
وذلك يا صديقتي، حربٌ ستخسرينها... بشكلٍ سيء... بالكثير من الخسائر

Bambaşka bir sivil savaşı patlak verir.
وستكون هناك حربٌ أهلية.

Eğer neye atıfta bulunduğunuzu bilseydim, derdim ki, bu sözde savaşı korkak Elias başlattı, ben değil.
لو كنتُ أعرف، ما تُلمح إليه بقولك حربٌ... بدئها ذلك الجبان (إلايس)، وليس أنا هو الذي جاء إلى حيي...

Dünya savaşı.
حربٌ عالميّة

Bir dünya savaşı.
حربٌ عالميّة

Irk savaşı!
حربٌ عِرقية!