Sizi bu manzaradan asla yoksun bırakmak istemem. | TED | وأنا لن أرغب في حرمانك من هذا العيد. |
Böyle beklenmedik bir şekilde sizi arkadaşınızdan yoksun bırakacağım için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر عن حرمانك من رفيقتكِ بهذة الطريقة |
Böyle beklenmedik bir şekilde sizi arkadaşınızdan yoksun bırakacağım için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر عن حرمانك من رفيقتكِ بهذة الطريقة |
Seni Fransız kızlarından mahrum bırakacağım için üzgünüm, zaferimizin diğer ganimetlerinden mahrum bırakacağım için üzgünüm ama... | Open Subtitles | إنني آسف على حرمانك من الفتيات الفرنسيات وغنائم النصر الأخرى ولكن، |
Hayır, affedilmez olan beni bebeğimden mahrum bırakman hem de bencil, şımarık isteklerin yüzünden. | Open Subtitles | لا، ما لا يغتفر هو حرمانك لي من طفلي بسبب رغباتك المدللة |
Etrafındakilerden mahrum edilmek korkunç bir lanet değil midir? | Open Subtitles | ليتم حرمانك من أولئك الذين من حولك أليس هذا ابتلاءً مروعاً؟ |
Hey, ama bu maçta yoksun anlamına gelmiyor değil mi? | Open Subtitles | ولكن... ألا يعني ذلك حرمانك من اللعب في فريق كرة السلّة ؟ |
Seni bir şeyden mahrum eder miyim hiç? | Open Subtitles | لا يمكننى حرمانك من شئ |
Tıpkı her şeyden mahrum ettiğin gibi! | Open Subtitles | مثل حرمانك لنا لكل شئ آخر... |