Aksi takdirde özgürlüğünü sağlayacak anahtarın içinde olduğunu bilerek ölüyorsun. | Open Subtitles | ما عدا ذلك، تموتين وأنت تعرفين أن المفتاح إلى حريتك |
özgürlüğünü kazanmana yardım ediyor ama gelecekte bazı güzel şeyler noksan. | Open Subtitles | ،إنه يساعدك على الحصول على حريتك لكن بمستقبل ينقص أدق الأشياء |
O zaman diğerlerini ele ver, ben de özgürlüğünü vereyim. | Open Subtitles | إذاً فلتخبريني عن ماهية تلاميذه الأخرين وسوف أضمن لكي حريتك |
Ama kendi olmayan özgürlüğün için bağ kurmaktan bile aciz olan bebeklerinle bağ kurmadığım için beni suçlayamazsın. | Open Subtitles | لكن لا تلمنى على حريتك .. التى ليست لديك او على عدم الترابط مع اطفالك |
Yani, özgürlüğün buna bağlı falan değil. | Open Subtitles | . انا أقصد , إنه قد يبدو شئ تعتمد عليه حريتك |
Doğru jüri seçilirse özgürlüğüne kavuşursun. | Open Subtitles | انتق هيئة المحلفين الصحيحة وسوف تنال حريتك |
Bu pencereden kaçan özgürlüğünün sesi. Umurumda değil. | Open Subtitles | إنه صوت حريتك يرفرف خارج النافذة إلى الأبد |
Nasıl silah kullandığını hepimiz gördük. Ben sana özgürlük veriyorum. | Open Subtitles | لقد رأيت كيف تستعمل البندقية أننى أعرض عليك حريتك |
Sana normal terbiyeci payını ve beş yıl içinde özgürlüğünü vereceğim. | Open Subtitles | أعدك بحصة المدرب المعتادة و حريتك في غضون 5 سنوات |
Git ... ve özgürlüğünü kucakla. | Open Subtitles | واعتنقي حريتك.. وسترين ماذا سينتج من ذلك |
Sonra da... yeterince adam ölünce... belki de özgürlüğünü kazanırsın. | Open Subtitles | وعندما لا يمكننا أن نأخذ المزيد، عندما يموت ما يكفي من الرجال، ربما ستنال حريتك |
Sonra da... yeterince adam ölünce... belki de özgürlüğünü kazanırsın. | Open Subtitles | وعندما لا يمكننا أن نأخذ المزيد، عندما يموت ما يكفي من الرجال، ربما ستنال حريتك |
Öyle umalım. özgürlüğünü bir hiç için kaybettiğini düşünmek istemem. | Open Subtitles | دعونا نأمل ذلك هل تعتقد أنك تخليت عن حريتك بدون مقابل |
Senin bir iki "kaygan neşe" için sonsuza kadar özgürlüğünü kaybedeceksin. | Open Subtitles | فماذا اتريد مباركتي؟ , ستفقد حريتك بشكل نهائي ستكون عبداً لتلك العائلة , ومقابل ماذا؟ |
Bu gizli kalacak ve tabii ki özgürlüğün Olivia Pope'un eve dönmesiyle başlayacak. | Open Subtitles | انه سري بالطبع و حريتك مشروطة على عودة أوليفيا بوب سالمه |
Bana değer verdiğin herşeyi emanet ettin-- özgürlüğün, hayatın, bir çocuk. | Open Subtitles | لقد آمنتني على كل شيء تُقدره حريتك ، حياتك طفلة |
Hadi oradan, kendi özgürlüğün için iki küçük çocuğu yalnız bırakmaya niyetlisin. - Kevin üzgünüm. | Open Subtitles | تفاهة، لأنك تحاول أن تترك طفلان وحيدان فقط لتنال حريتك |
Seni özgürlüğüne kavuşturabilmek için çok basit etkili ve çok iyi korunan bir madene gitmekten çok daha güvenli bir yöntem biliyorum. | Open Subtitles | . لدى طريقة بسيطة ولكنها فعاله لتأخذ حريتك . و أقل خطراً من النزول الى منجم عميق |
özgürlüğünün gerektirdiği bedeli ödemeye hazır mısın? | Open Subtitles | ولكن، هل انتِ على استعداد لدفع ثمن حريتك ؟ |
Sadece geleneksel aileleri var ve... egemen sınıf modeline uygun yaşıyorlar diye... sen seçtiğin özgürlük ve bağımsızlığından ödün vermek durumundasın sanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعتقدون بمجرد أنهم يمتلكون عوائل تقليدية وأنهم لا يزالون متمسكين بتلك العادات القديمة أنه يجب إجبارك على التخلي عن حريتك واستقلاليتك |
Fakat savaş bitti, şimdi özgürsün. | Open Subtitles | الان الحرب قد انتهت والان لقد حصلت على حريتك |
Seni serbest bırakacağım ama öncesinde benim için bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | أنا سوف أعطيك حريتك ولكن أولا يجب تفعل شيئا بالنسبة لي. |
- Çünkü sen eskisi gibi Özgür olmayacaktın. - Ne için Özgür olmayacaktım? | Open Subtitles | لأنه سيمنعك من حريتك الحرية لكى يفعل ماذا ؟ |
Bazen anlamı yaratmak Özgürlüğünüz için savaşmanız için gereken kelimeleri verir. | TED | أحيانا، صياغة المعنى يمكن أن تعطيك المفردات التي تحتاج لتقاتل من أجل حريتك المطلقة. |
Yeni kazandığın özgürlüğünle ne yapacaksın? | Open Subtitles | اذا, مالذي ستفعله بـ حريتك التي وجدتها مؤخراً؟ |
Bana özgürlüğümü vermeniz beni etkilemedi. Şimdi sizin Özgürlüğünüzü alıyorum. | Open Subtitles | لم يغِب عنّي أنّك أعطيتني حُريّتي، وأنّي الآن آخذًا حريتك |