Yiyecek bulunur da özgürlüğümüzü kaybedersek onu bir daha geri alamayabiliriz" dediler. | Open Subtitles | ،سنتحصل على ما يكفينا لكننا لو فقدنا حريتنا لعلنا لا نسترجعها أبدًا |
Albay, sadece şunu söyleyin özgürlüğümüzü kazanmak için ne yapmamız gerekiyor? | Open Subtitles | أخبرنى فقط يا كولونيل ما يجب أن نفعله لتمنحنا حريتنا ؟ |
özgürlüğümüz için Roma adına son bir göreve daha çıkacağız. | Open Subtitles | علينا تنفيذ مهمة أخيرة لروما قبل أن نحصل على حريتنا |
özgürlüğümüz ve kurtarıcımızın geliş zamanını O belirleyecek. | Open Subtitles | هو وحده الذي سيختار الوقت الذي نحصل فيه على حريتنا و رسولنا |
Günün birinde Özgürlüğümüze diğerlerinden daha minnettar olacağız sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | في بعض الأيام نقدر حريتنا أكثر من غيرها ألا توافقني على ذلك ؟ |
Bizler, özgürlük için mücadele etmek istiyoruz ama bu fedakârlık gerektirir. | Open Subtitles | نريد الكفاح من أجل حريتنا لكن ليس هناك حرية بدون تضحية. |
özgürlüğümüzü elimizden almak isteyenlere onu teslim etmeye razı değiller. | Open Subtitles | ليس لديهم رغبة لاعطاء حريتنا لهولاء المتأمرون لان يأخذوها منا |
özgürlüğümüzü korumak için hayatını ortaya koymana rağmen, açıklayacak özgürlüğü bulamaman kabul edilemez. | Open Subtitles | إنه غير مبرر أن تعرضي حياتك للخطر لحماية حريتنا ولا تشعرين بالحرية تأتي |
Demokrasi yaratmak için, aynı zamanda özgürlüğümüzü bizden almak isteyenleri protesto etmek için biraraya geldiğimiz toplumsal alanları barındıran buluşma yerlerinden bahsediyoruz. | TED | نحن نتحدث عن الأماكن العامة التي نجتمع فيها لنبدأ الديمقراطية، وفي نفس الوقت نحتج ضد من يريد سلب حريتنا. |
Rahatlık için bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü takas edeceğimiz bu tarz bir geleceği tahmin eden İngiliz bir yazar vardı. | TED | الأن لقد كان هناك مؤلف بريطاني قد توقع هذا النوع من المستقبل حيث سوف نتخلى عن استقلالنا الذاتي و حريتنا من أجل الراحة. |
Ama en önemli neden bir kitlesel denetim sisteminin her şekilde kendi özgürlüğümüzü baskılaması. | TED | ولكن السبب الأقوى هو أن نظام المراقبة الجماعية يقمع حريتنا بجميع الطرق. |
özgürlüğümüzü kanla alacaksak, bunun bir parçası olmam. | Open Subtitles | اذا كنا سنحصل على حريتنا بالعنف و اراقة الدماء فلا أريد المشاركة في ذلك |
özgürlüğümüz ve kurtarıcımızın geliş zamanını o belirleyecek. | Open Subtitles | هو وحده الذي سيختار الوقت الذي نحصل فيه على حريتنا و رسولنا |
Onlar istenmeyen kişiler. Yine de bizim toplumumuz ve özgürlüğümüz için savaşıyorlar. | Open Subtitles | و بالرغم من ذلك فهم يحاربون من أجل مجتمعنا و حريتنا |
Evet! özgürlüğümüz var! Geleceğimiz var! | Open Subtitles | لقد حصلنا على حريتنا لقد حصلنا على المستقبل |
Eğer değerimizi bilirsek, belki özgürlüğümüz için sana birşeyler önerebilirdik. | Open Subtitles | إذا كنا نعرف ماذا نساوي، ربما سنعرض عليك شيئاً من أجل حريتنا |
Özgürlüğümüze ve yaşam şeklimize olan tehditleri hayatımız boyunca yok ettik. | Open Subtitles | لقد واجهنا التهديدات التي تهدد حريتنا من قبل وسنواجهها مرةً أخرى |
Güney Afrika'da 20 yıl sonra hâlâ kendimizi özgürlük ve insanlık için acı çeken ve savaşan siyahi kitleler olarak görüyoruz. | TED | بعد أكثر من 20 عاماً في جنوب أفريقيا نحن الجموع السوداء، مازلنا نجد أنفسنا نعاني ونناضل من أجل حريتنا وإنسانيتنا. |
özgürlüğümüzün bedelsiz olmadığını daha iyi anlayabilecek başka bir kitle muhtemelen yoktur. | Open Subtitles | م المحتمل أنه ليس هناك جمهور.. الذي يفهم أحسن, أن حريتنا ليست حرة. |
özgür... Özgürleştik. | Open Subtitles | يومها فقط شعرنا أننا بدأنا فى استرداد حريتنا |
- Hiçbirşey temsil etmiyor, bizim özgürlüğümüzden başka. Burayı boş elle terketmeyeceğim. | Open Subtitles | هذه حريتنا لن أرحل من هنا وأنا خالى اليدين |
özgürlüklerimizi korumanın neye mal olduğunu bilmiyorsun.Bu benim görevim | Open Subtitles | انت لا تعرف ما يتطلبه حماية حريتنا وهذا عملى |