Ondan sonra da bize yardım etmek istemezseniz, size söz veriyorum, gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | . إذا لا تثق فى مساعدتنا ، إذن أنت حر للذهاب . هذا وعد منى |
Mahkeme başkanı aleyhinizde yeterli kanıt olmadığına karar verdi, gitmekte özgürsünüz ama dışarıda kalabalık var, | Open Subtitles | رئيس المحكمة قرر أنه ليس هناك أدلة كافية لإدانتك وأنت حر للذهاب ولكن هناك جمهور بالخارج |
Sadece birkaç soru sormak istiyorum, sonra gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | فقط أريد أن أسألك بعض الأسئلة ، ثم أنت حر للذهاب. |
Gitmek isteyen herkes gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | أي شخص يريد أن يذهب فهو حر للذهاب |
Gitmekte serbestsin. | Open Subtitles | أنت حر للذهاب الآن |
Gitmekte özgür. | Open Subtitles | انه حر للذهاب |
Çavuş Chatman, gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | العريف تشاتمان، أنت حر للذهاب. |
Yo. gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | لا أنت حر للذهاب |
-Bayanlar, gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | - السيدات، أنت حر للذهاب. - ماذا؟ |
- Katılıyorum. Bay Egan, gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | أوافق ، سيد " إيجان " أنت حر للذهاب |
Fakat istediğiniz zaman gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | لكن أنت حر للذهاب في أي وقت |
gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | أنت حر للذهاب. |
gitmekte özgürsünüz. | Open Subtitles | أنت حر للذهاب. |
O gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | انه حر للذهاب |
Hayır. Gitmekte serbestsin. | Open Subtitles | لا لا ، أنت حر للذهاب |
- Her neyse, Gitmekte serbestsin. | Open Subtitles | على كل، انت حر للذهاب انت... |
Tamam, Gitmekte serbestsin. | Open Subtitles | أنت حر للذهاب |