"حزامي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kemerimi
        
    • kemerim
        
    • kemer
        
    • kemerime
        
    • belimin
        
    • Belime
        
    • belimde
        
    • kuşağım
        
    • Kemerimde
        
    • kemerimden
        
    • kemerimdeki
        
    Demin ki şu herif kemerimi açmaya çalıştı. Ama üzücü olan şey bazen işe yarması. Open Subtitles الشخص الاخير حاول نزع حزامي, لكن المشكلة انها تنجح بعض الأحيان
    Beni buraya bağcıklarımı ve kemerimi almadan koydunuz. Open Subtitles . لقد تركتني هنا , مع حزامي و رباط حذائي
    Yine kemerimi yıkadıysa kuru kemerimle döveceğim onu. Open Subtitles ان كانت قد قامت بغسل حزامي مرة اخرى سأضربها به حتى يجف
    Sakın bir daha ben yapmadım deme. O benim uğurlu kemerim. Open Subtitles لا تقولي لي إنني لم أفعل، إنه حزامي الجالب للحظ
    Bu kadar ağır bir şeyi kaldırma kemerim olmadan kaldıramam. Open Subtitles ذكريات عديمة النفع حسناً لا يمكنني رفع شيئاً بهذا الثقل دون حزامي للرفع
    Ayakkabılarımı çıkarsam, ya da kemer tokamı. Tokam çok büyük. Open Subtitles ربما يجب علي خلع حذائي او إبزيم حزامي , إبزيم حزامي كبير
    Kafa derisini yüzüp kemerime takmamı istedi. Open Subtitles أرادني أن أسلخه وأضع فروة رأسه على حزامي
    Ve mağazadan alınma kemerimi çıkarmama çok az kaldı. Open Subtitles وأنا بهذا القرب, حتى أنزع حزامي المُشترى من المتجر،
    kemerimi çıkarmak için yapmam gereken bir şey bu. Open Subtitles هذا هو .. هذا هو ما علي فعله كي انزع حزامي
    Dün akşam kemerimi Marney'de unuttum. Open Subtitles تبا نسيت حزامي لدى مارني البارحه
    Hayır, sağ ol Red. kemerimi bağlayamam şimdi. Open Subtitles لا، شكرا ريد يجب أن أرخي حزامي
    Büyük gelirse kemerimi kullan. Open Subtitles إستعمل حزامي إذا كان البنطلون كبيراً
    kemerimi ve bağcıklarımı istediler. Open Subtitles طلبوا مني حزامي و طلبوا مني رباط الحذا
    Benim emniyet kemerim vardı ama onun yoktu. Open Subtitles كنت آمنة في حزامي ، لكنه لم يكن.
    Üzgünüm ama o benim kemerim. O üzerime bağlı. Open Subtitles آسف, جدّتي, ولكن هذا حزامي وهو متصل بي...
    kemerim bir boruya takıldı ve çok sıcak. Open Subtitles حلقة حزامي علقة بالانبوب إنه حار
    Uğurlu kemerim bu. Bende kalabilir mi? Open Subtitles إنه حزامي المفضل أيمكنني الإحتفاظ به؟
    Tamam mı? Bileklerini kemer tokama sürt. Hepsi bu. Open Subtitles قم بحكّ معصميك في مشبك حزامي سيفي هذا بالغرض
    Ama merak etme, kemerime kayış koydum. Open Subtitles لاتقلق. حزامي يمتدّ إلى الرافعة.
    -Ellerin belimin üstünde. -Ne dedin? Open Subtitles -يداكِ على حزامي
    Belime bir soğan bağladım... o zamanın modası böyleydi. Open Subtitles والتي يطلقون عليها (شلبي فيل) بهذه الأيام لهذا ربطت بصلة على حزامي
    Önemli olan belimde bir soğan olmasıydı... ki bu o zamanın modasıydı. Open Subtitles .. نعم أهم شيء أن كان لديّ بصلة على حزامي وذلك كان صرعة بذلك الوقت
    26 tane kuşağım var, ve o, senden korkuyor. Open Subtitles لقد تلقيت 26 طلقة تحت حزامي وهو خاف منك أنت.
    - Kemerimde anahtar var. Open Subtitles ثمّة مفتاح فى حزامي ، أودّكِ أنّ تأتي بهِ.
    Kağıt oynamaya gitmek istediğimde, yine "Hayır" diyorsun. kemerimden çekiştiriyorsun! Open Subtitles أذهب للعب الكوتشينه ، تمسكني من حزامي لتمنعني
    Hatta kemerimdeki gerçek delikleri kullanıyorum, tornavidayla kendi açtıklarımı değil. Open Subtitles حتى أنني أستعمل الفتحات الأصلية في حزامي وليس تلك التي أفتحها بالمفك, إذاً, هيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more