Sen burada değilken baban üzgün oluyor, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتعلمين، إن أبيكِ يصبح حزينًا عندما لا تكوني هنا صحيح؟ |
Doğmamış çocuğun için yaptığın mobilyaların içinde üzgün üzgün mü oturuyorsun? | Open Subtitles | تجلس حزينًا وسط حفنة من أثاث الأطفال صنعته لطفلك غير المولود؟ |
Bugün üzgün olun, hoşgörüsüz ve hatta utanmış hissedebilirsiniz. | TED | كن حزينًا اليوم وستشعر بالجزع ربما وبقليل من الخزي حتى. |
Tamam, biliyorum sana üzücü geliyor ama evimizi seviyorum ve baban iyi biri, | Open Subtitles | حسنًا أعلم أن هذا يبدو حزينًا لكِ لكن يعجبني منزلنا ووالدك لطيف جدًا |
Vaov. Bence sen zekice olduğunu düşünüyorsun ama bu çok üzücü. | Open Subtitles | وثملت بعض الشيء لوحدي في مطبخي. ظننتكِ تتحدثين عن الذكاء، لكن هذا بدا حزينًا للغاية. |
Mutsuz, olmamalısın, Tomas. Ağlamamalısın! | Open Subtitles | لا يجب أن تكون حزينًا يا توماس لا يجب أن تبكي |
Eğlenceli olacak. Sanki onları sana tercih ediyormuşum gibi hüzünlü bakma. | Open Subtitles | سيكون ممتعًا، لا تكن حزينًا للغاية وكأنني سأتركك لأجلهم |
[Müzik] Duyduğunuz bölüm çok Hüzünlüydü değil mi? | TED | (موسيقى) حسنًا، يبدو هذا حزينًا جدًا، أليس كذلك؟ |
Bu kadar yakışıklı birinin sürekli üzgün olması suç mudur ki? | Open Subtitles | أهي جريمة أن يبدو امرؤ بالغ الوسامة حزينًا طيلة الوقت؟ |
Hem üzgün olup hem de sarmaya devam edemez misin? | Open Subtitles | أيُمكنكَ بأن تكونَ حزينًا وأنتَ تبيعُ المُخدرات بنفسِ الوقت؟ |
# üzgün olduğumda, dövüşmeyi seçerim | Open Subtitles | عندما أكون حزينًا و مكتئبًا ♪ ♪ أختار أن أقاتل |
Koç yerde oturup üzgün dur dedi. - Cam? | Open Subtitles | المدرب فقط اخبرني ان اجلس على الأرض وابدو حزينًا. |
Hangi konuda üzgün olabilirim ki? | Open Subtitles | ما الذي يحتمل أن أكون حزينًا بسببه؟ |
Öyle olsaydı, içten içe çok üzgün olurdum. | Open Subtitles | لو فعلت، سأكون بباطني حزينًا جدّا |
üzgün bak. hadi ama, üzgün bak. | Open Subtitles | أبدوا تعبيرًا حزينًا على وجوهكم، هيا |
Ama sevgiyi bulduğumuzda ne kadar yanlış, üzücü ya da korkunç olursa olsun ona sımsıkı sarılırız. | Open Subtitles | أنه يجعل ليالينا أكثر قتامة وأيامنا أكثر كآبة لكن عندما نجد الحب مهما كان خاطئًا حزينًا و مهما بدا بشعًا |
- Bu üzücü olurdu ama son bir şey var. | Open Subtitles | ذلك سيكون حزينًا, ولكن لشيء واحد |
Bunun üzücü olmayacağını söylemek için demiyorum bunu. | Open Subtitles | لا أقول ان الأمر لن يكون حزينًا |
- Teşekkürler ama bilemiyorum, benim için üzücü değil. | Open Subtitles | شُكرًا، ولكن... لا أعرف، الأمر ليس، ليَس حزينًا بالنسبَة لي. |
İçeride ne kadar Mutsuz olursanız olun, gördükleriniz çok daha kötü görünüyor. | Open Subtitles | مهما كنت حزينًا من الداخل فما تراه يبدو أسوء |
Schubert ne kadar da hüzünlü ve hoş bir erkek olsa gerek. | Open Subtitles | كم كان حزينًا وجميلاً (شوبرت). |
Hüzünlüydü. | Open Subtitles | حزينًا في غالبِ الأوقات |