Tasarruf hesabınızda bakiye olsaydı oradan çekecektik. | Open Subtitles | لذا هذا ما سنفعله لو كان لديكم مدخرات في حسابكم |
Müşterek hesabınızda 10.000 dolarlık kaynağı belirsiz para bulduk. | Open Subtitles | وجدنا إيداعات مجهولة مجموعها 10 آلاف إلى حسابكم المشترك |
Para hesabınızda. | Open Subtitles | المال في حسابكم |
Hem yakışıklıyım hem hünerli Sizin serveti güzelce bir soymalı | Open Subtitles | أنا وسيم وموهوب وأحب حسابكم المصرفي |
Hem yakışıklıyım hem hünerli Sizin serveti güzelce bir soymalı | Open Subtitles | أنا وسيم وموهوب وأحب حسابكم المصرفي |
Ama bu da faiziyle beraber hesabınıza eklenecek. | Open Subtitles | لكني سأسجل هذا على حسابكم بالاضافة الى الفوائد مهما كان معنى كلمة فوائد |
Burada çok vakit geçirecek olsanız, telefon görüşmesi, yeni bir sanal gerçekliğe taşınmak, banka hesabınıza göz atmak gibi işleriniz için bir kontrol paneli isterdiniz. | TED | الآن، إذا أردتم قضاء المزيد من الوقت هنا، قد تحتاجون إلى لوحة تحكّم حيث تستطيعون القيام بأشياء مثل إجراء مكالمة هاتفية، الانتقال إلى عالم افتراضي جديد، والتحقق من حسابكم البنكي. |
Neden onları banka hesabınıza koymuyorum gayet iyi faiz getirir? - Şarkı söylemek ne güzel hissettiriyor. | Open Subtitles | لما لا أضعه في حسابكم في البنك ؟ |