| Halklarımızın karşılıklı olarak fayda sağlayabileceği bir yol aradığını sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك تريد أن تجد طريقة يستفيد منها قومانا معاً |
| Bana gerçekten 'tut' dediğini düşünmemiştim. Sadece 'tut' dedin sanmıştım. | Open Subtitles | لم أعرف أنك تقصدين المعني الحرفي، حسبت أنك تقصدين أن أمسكه وحسب |
| Etik gibi bir saçmalığa girişirsin sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك تتحلين بمبدأ أخلاقي أو شيء من تلك اللامنطقية |
| Annemin şezlongunu çalan liselilerden sandım seni. | Open Subtitles | حسبت أنك شخص من طلاب المدرسة الثانوية الذين سرقوا سرير تمدد أمى |
| Zaten senin de bilmek istemiyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد كنت مشغولة , لقد حسبت أنك لا تريدين أن تعرفي. |
| En genç varisinle tanışmak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | حسبت أنك ستكون مهتماً بلقاء وريثك الأصغر |
| Jöle içkilerini sevdiğini zannediyordum. | Open Subtitles | حسبت أنك تحبين المشاريب الهلامية. |
| Seni dürbünden bakarken gördüm sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك تشاهده بمنظار الميدان |
| Oh, tamam. Ben de onu aşağılıyorsunuz sanmıştım. | Open Subtitles | حسناً، حسبت أنك تقللين من شأنه |
| İmzasını asla bulamayacağımızı söylediğinizi sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك قلت أننا لن نعثر على توقيعه |
| Beni doktora götüreceğini sanmıştım. | Open Subtitles | اسمع، حسبت أنك ستأخذني إلى طبيب |
| Prognosis Negative'i görmek istediğini sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك تود مشاهدة "تشخيص سلبي" |
| Sizin filme gideceğinizi sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك ذاهب إلى السينما |
| Daha yaşlısınız sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك ستكون أكبر في العمر |
| Büyük bir terfi aldın sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك بصدد ترقية كبيرة |
| Dışarı çıkma sebebinin o olabileceğini sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك ربما كنت هناك بسببه |
| Beni bıraktın sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك تركتيني. |
| - Trafiğe takıldığını sandım. | Open Subtitles | حسبت أنك تعلقت مع المرور ؟ |
| -Hiç sormayacaksın sandım. | Open Subtitles | حسبت أنك لن تطلبي ذلك |
| Evlenme teklif edeceğini düşünmüştüm ve şimdi de nasıl ayrılacağını tasarladığını. | Open Subtitles | حسبت أنك ستطلب يدي وكنت تخطط للهروب |
| Senin annem olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسبت أنك أنت أمى |
| Tehlikede olduğunu bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | حسبت أنك تريد أن تعرف إذا كانت في خطر |
| İşine yarar diye düşündüm. | Open Subtitles | حسبت أنك من الممكن أن تستخدم هذا |
| Bıraktığını zannediyordum. | Open Subtitles | حسبت أنك تراجعت |