"حسن نية" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi niyet
        
    • iyi niyeti
        
    • İyi niyetle
        
    Ne Filistin ne de İsrail tarafında çözüme dair iyi niyet yok. Open Subtitles لم يكن هناك حسن نية من الجانب الفلسطيني وليس من الجانب الإسرائيلي
    Ve iyi niyet göstergesi için de, size çamaşırhanede bir iş ayarladım. Open Subtitles بالواقع، كعرض ذي حسن نية أولي، لقد رتبت لك العمل في الغسيل.
    Bazı insanlar, iyi niyet kisvesi altında aşağılayarak sana ne yapman gerektiğini söylerler. Open Subtitles يظن بعض الناس أن من حقهم أن يملوا عليك مايجب عليك فعله إزدراء مع حسن نية
    Onu geçitten iyi niyet göstergesi olarak geri göndermeyi bile düşünebiliriz. Open Subtitles حتى لو تركناه يعود عبر بوابة النجوم، كبادرة حسن نية
    İyi niyet göstergesi olarak size vermeye hazırız. Open Subtitles ونحن مستعدين كي نسلمها لك كبادرة حسن نية من قبلنا
    Bay McGarrigle, İngiltere size iyi niyet olarak ne gösterdi? Open Subtitles ماذا قدم لك البريطانيين كلمحة حسن نية يا سيد "ماكغراغل"؟
    Hiç olmazsa ona babasının kemiklerini iade edebiliriz. Bir iyi niyet gösterisi olarak. Open Subtitles اعطيه عظام والده, على الأقل كبادرة حسن نية
    Arkadaşım Jesse'nin yerini ilk söyleyen kişi bir iyi niyet göstergesi olarak serbest bırakılacak. Open Subtitles اول من يخبرني أين يُحتجز صديقي جيسي ساطلق سراحه كبادرة حسن نية
    General bu hassas dönemdeki endişenizi anlıyor ve iyi niyet göstergesi olarak, benden bu akşamki hesabınızı çekmemi istedi. Open Subtitles الجنرال يفهم قلقكم خلال هذه المرحلة الانتقالية الحساسة, وكبادرة حسن نية,
    İş arkadaşım Rebecca Harris ve ben, FBI'dan iyi niyet göstergesi olarak gelen bir görev nedeni ile buradayız. Open Subtitles انا زميلتى ريبكا هريس هنا فى مهمة حسن نية من المباحث الفيدرالية
    Festival düzenlenir iyi niyet göstergesi olarak tüm hapishaneleri boşaltırlar. Open Subtitles يحصل احتفال، يفرغون السجون كبادرة حسن نية.
    Barış ve iyi niyet için buradayız. Open Subtitles لقد جئنا لزيارتكم في سلام ، و حسن نية.
    Onlara o silahları satacağız. Bu bir iyi niyet jesti olacak. Open Subtitles ببيعهم الأسلحة تكون بادرة حسن نية
    Hiç değilse iyi niyet göstergesi olur. Open Subtitles على الأقل ستكون بادرة حسن نية.
    Sarsılacağınızı biliyordu. Bir iyi niyet göstergesi. Open Subtitles كان يعلم أنك ستقبل بادرة حسن نية.
    Tyrion Lannister'ın iyi niyet göstergesi. Open Subtitles عربون يدل على حسن نية لانيستر تايرون
    İyi niyet göstergesi. Bahsettiğiniz şey bu değil miydi? Open Subtitles بادرة حسن نية أليس هذا ما قلته؟
    İsrailli askerin serbest bırakılmasına anlaştıklarını söyleyen Filistin Yönetimi devir teslimin tek taraflı iyi niyet göstergesi olduğunun üzerinde durdu. Open Subtitles السلطة الفلسطينية الذين يزعمون انهم يقومون بالمفاوضات لأطلاق سراح الجندي الأسرائيلي يصرون على أن التسليم كان بادرة حسن نية من جانب واحد
    - Sizi aceleye getirmek istemeyiz ama bir saat içinde geçerliliğini yitirecek bir iyi niyet teklifimiz var. Open Subtitles -لا نرغب بأن نستعجلكِ ، لكن لدينا عرض حسن نية ينتهي خلال ساعة
    Biz Amerikan vatandaşlarının özgürlüğüyle iyi niyeti takas etmeyiz. Open Subtitles حسنٌ، نحن لا نقايض بادرة حسن نية مقابل حرية مواطن أميركي
    Bu tutsak değişiminin, iyi niyetle yapılmak istendiğini anlamanı istiyor. Open Subtitles يريده ان تعرفي ان عرض تبادل الأسرى هذا عرض على حسن نية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more