"حسود" - Translation from Arabic to Turkish

• kıskanç
• kıskanıyorum
• kıskandım
• kıskançtı
• Kıskanıyorsun
• kıskanmıyorum

Bu hoşnutsuz bir çalışan, kıskanç bir komşu olabilir.
هذا ربما يكون من فعل موظف مفصول أو جار حسود

Özellikle bir parçan sadıkken diğerinin kıskanç olması.
خاصة و أنّكَ منقسم ما بين نصف وفيّ جداً، و الآخر حسود.

Hergün girip çıkıp kavga ettiklerini gördükçe kıskanıyorum.
"حتّى لو دب الخلاف بينهم كلّ يوم، ذلك يجعلني حسود."

Seni kıskanıyorum. Böyle huzur içindesin.
أنا حسود ، لديك مثل هذه الصفة

Onun üstünde bu denli büyük bir etki bırakmanı kıskandım ama anlaşılan seyahat acenteleri, FBI'a kafa tutamıyormuş.
حسناً, وأنا حسود, لأن لك تأثيراً طاغياً ولكنني أعتقد أن عميل ترحال لا يمكنه منافسة عميل المباحث الفدرالية

Bosie kıskançtı. Bu yüzden Oscar'ın çalışmasını istemiyordu..
كان بوزي حسود لهذا اراد من اوسكار ان يتوقف عن العمل

Kıskanıyorsun, çünkü Donna ve ben spor salonuna gidiyoruz ve tüm erkekler bize asılacaklar.
انك حسود لأنني أنا و دونا سنذهب للجمباز و كل الشباب سيعاكسوننا

Niles, senin o böbürlenerek bahsettiğin kedi kumluğu ambalajı gibi olan dergini inan hiç kıskanmıyorum.
أوه، النيل، لَستُ أبداً حسود بأنّك تَصِلُ إلى التدفّقِ مِنْ في ذلك مبطّنِ صندوقِ القطّةِ المُمَجَّدِ.

Kokuşmuş, kıskanç, bencil, sinsi birinin kardeşiyim.
أنا أخت لوغد لعين حسود لئيم

Affet beni, mutluluğunuzu paylaşmayacak kadar kıskanç değilim.
أعذريني أنا حسود من سعادتكم

Bu kıskanç bir şeytan.
إنه كائن شيطاني حسود

- Seni kıskanç adi.
أنت زاحف حسود.

- Ne kıskanç birisin.
-كم أنت حسود

Gerçekten kıskanıyorum.
إننى حسود للغاية

- kıskanıyorum.
أنا حسود.

Ben kıskanıyorum mesela.
حسود.

Ben bile kıskandım!
! حتى أَنا حسود

Vito Genovese Amerika'ya döndü, çok kıskançtı.
فيتو جنوفيس) عاد الى) أمريكا,انه حسود جدا