"حصانٍ" - Translation from Arabic to Turkish

• ata
• atın
• bir at

- Bir ata ilk defa yaklaşırken uyulacak bazı genel kurallar vardır.
هناكَ بعض القواعد العامة يجب أن تتبعها عندَ الإقتراب من حصانٍ لأول مرةٍ

Kazanması için bir ata oynadım. Ama o tabelaya bile giremedi.
أراهن على حصانٍ لأربح فهو لم ينافس أصلاً

O zaman ya cipi söküp başka bir ata takacağız...
قضي علينا - جوهرياً - ،الآن، إما أن نقوم بقص تلك الرقاقة ووضعها في حصانٍ آخر

Sınırsız potansiyeli olan atın üzerine deneyimsiz jokeyin tekini oturttular.
يضعون فارسًا مبتدئاً على حصانٍ ! يمتلكُ مؤهلات كبيرة

Öğretmenimizin musluğun altında sakladığı kilden bir at yapıyordu.
كان بصدد تشكيل حصانٍ انطلاقا من العجينة التي احتفظ بها مدرسنا تحت الحوض

Her ata bir havuç lazımdır.
كلّ حصانٍ يحتاج جزرة.

Sıkıcı, yaşlı, dangalak atın biriyle.
بصحبةِ حصانٍ كبيرٍ وممل

"Davey, savaşa giden bir atın hikayesini anlatan filmin adı neydi?"
...ديفي, ما هو إسمُ ذلك الفلم المتعلق بـ "حصانٍ " يذهب إلى الحرب

Halisünasyon mu görüyorum yoksa o çok yukarıdan bağlı bir at kuyruğu mu?
هل أنا أهلوس؟ أم أنّ هذا ذيلَ حصانٍ عالٍ للغاية؟

- Şerif, daha önce kötü bir at çektim, ama bu adamlar görünce benden hoşlandıklarını söylediler ve onlar büyük sponsorlar.
شريف، لقد ركبت على حصانٍ سيءٍ سابقاً لكنأولائكالرّجالهناك، قالوا أنّهم أعجبوا بما رأوا منّي وهمرعاةٌمهمّين.

Şu anda bir at için nelerimi vermezdim.
ما الذي لن أضحّي به من أجل حصانٍ الآن