Bu yönetim biçiminin kalbinde bir tür Truva atı olabilir. | TED | ومن شأن ذلك أن يكون مثل حصان طروادة بإمكانها الإطاحة بالحكومة. |
Yani bir harfi değiştirebilirsiniz, harfleri çıkartabilirsiniz, ama en önemlisi, içine yeni DNA sıkıştırabilirsiniz, bir Truva atı gibi. | TED | يمكنكم مثلا تغيير حرف ما، أو حتى حذفه، ولكن الأهم هو أنه يمكنكم ملؤها بحمض نووي جديد، كنوع من حصان طروادة. |
Bu nedenle karaciğeri kandırmak için Truva atı benzeri bir konsept kullanıyoruz. | TED | لذا فنحن نستخدم مفهموماً يشبه فكرة حصان طروادة لخداع الكبد |
Ben de Trojen Atı Operasyonu'nun iki mimarını misafir etmekten onur duyuyorum. | Open Subtitles | و يُشرفني استضافتكم كضيوف لي بصفتكما المصممين الرئيسيين لعملية "حصان طروادة " |
Onu bir Truva atı gibi görmüyorlar veya normalde sizi uyarmaları gerektiğini düşündüğünüz bir şey olarak görmüyorlar. | TED | لا يعترفون بها كبرنامج حصان طروادة أو كأي من الأشياء الأخرى التي قد تجدها عادة ضمن البرامج التي قد تحذركم منها. |
- Bu bir "Truva atı" operasyonu. | Open Subtitles | حسنا, هى فى جوهرها تشبه عملية حصان طروادة .. |
Max sadece bir Truva atı. Suzie bunu baştan beri planladı. | Open Subtitles | ماكس ليس أكثر من حصان طروادة لقد خططت سوزي لهذا مذ البداية |
Onu yapamazlar ama erişim sırasında bir "Truva atı" göndermiş olabilirler. | Open Subtitles | ليس من المفترض ذلك لكن أفترض أنك تستطيع تثبيت حصان طروادة خلال الخدمة |
Senin DNA'n ona o kadar benziyor ki organizma tereddütsüz kabul ediyor, ama senin bağışıklık faktörlerin ona içten saldırıyor, tıpkı bir Truva atı gibi. | Open Subtitles | حامضك النووي مشابه جداً إنه مقبول من قبل الكائن لكن عواملك المناعية تهاجمه من الداخل مثل حصان طروادة |
Kültürün ve tarihin tam ortasında bulunuyoruz ama onlar naylon-pamuk karışımı Truva atı baskılı tişört peşindeler. | Open Subtitles | أقف فى وسط الحضارة والتاريخ وهم يريدون شراء الملابس القطنية وصورة حصان طروادة |
Truva atı stratejisindeki sorun, .içeri gizlice girmenin savaşın yarısı olmasıdır. | Open Subtitles | المشكلة في استراتيجية حصان طروادة أنك تقحم نفسك بين خطوط العدو و بهذا تنتهي نصف المعركة |
FBI onun banka sitelerine Truva atı yerleştirmek sahte virüs ve kimlik hırsızlığına bulaştığını düşünüyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدرلية لديها معلومات عن تورطه في حصان طروادة علي المصارف وفي برامج التخويف وسرقة الهوية |
FBI onun banka sitelerine Truva atı yerleştirmek sahte virüs ve kimlik hırsızlığına bulaştığını düşünüyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدرلية لديها معلومات عن تورطه في حصان طروادة علي المصارف وفي برامج التخويف وسرقة الهوية |
Bir dakika. Kök dizininde bir Truva atı var. | Open Subtitles | انتظري ، هناك فيروس حصان طروادة في الدليل الرئيسي لها |
Liber8, Betty onlara bilgi sağlıyor sanılsın diye sisteme bir Truva atı yerleştirmiş. | Open Subtitles | حركة التحرير 8 زرعت فيروس حصان طروادة لكي تظهر أن بيتي كانت تمدهم بالمعلومات |
Trojen Atı'nın sadece bir istihbarat operasyonu olması bekleniyordu. | Open Subtitles | حصان طروادة كان من المفترض أن يكون مُجرد عملية استخباراتية. |
Trojen Atı itiraf edeceksin. Ülkemizin insanları senin ne kadar iki yüzlü olduğunu görecek. | Open Subtitles | انت ستعترف بشان حصان طروادة دع اهل بلادنا يروك على حقيقتك |
Ayağının Trojen Atı'na takıldığını bildirmişti size, değil mi Elenor? | Open Subtitles | وقال لك انه عرف بشأن حصان طروادة أليس كذلك يا إليانور؟ |
Truva atın iki al bir öde sandviç kuponu mu? | Open Subtitles | حصان طروادة تبعك هو قسيمة لشيطرتين بسعر شطيرة واحدة. |
İstismarı arka kapıdan sokmamızı sağlayacak bir Truva atına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج إلى حصان طروادة حتى نستطيع إدخال حُجة سوء المعاملة باب خلفي |
Şehrin her yanına yayılıp doğrudan ana bilgisayarları etkileyen bir trojan atı yerleştirmişler. | Open Subtitles | . كانوا مدفونين بفيروس حصان طروادة . والذي يرتد في كل البلاد . من خلال خادم أجهزه الكومبيوتر المصابة |
- Truvalıları çok severim. | Open Subtitles | -أحب فريق "حصان طروادة " |