"حصر لها" - Translation from Arabic to Turkish

    • sonsuz
        
    • sayısız
        
    • sınırsız
        
    Ve ayrıca, tığ işi hiperbolik yaratıkların sonsuz bir taksonomisi olduğunu keşfettik. TED وهكذا أيضاً، لقد أكتشفنا أن هناك تصانيف لا حصر لها لمخلوقات الكوريشيه الزائدية.
    İşte tam bu an sen, mekanik bir beynin hızı ile sonsuz sayıdaki olasılıkları tartıyor ve hesaplıyorsun... 1) Bu ayın gelirini harcadı. Open Subtitles في هذه اللحظة بالذات ومع سرعة بديهتك في الحسابات التي لا حصر لها مع وجود احتمالات كثيرة مثل ؟
    Bu günlerde, araziye yaklaşık 300 sanat enstalasyonu ve sayısız sanatsal hareket geliyor TED في هذه الأيام، حوالي 300 تحفة فنية وحركات فنية لا حصر لها تذهب إلى ساحة الصحراء.
    Nerede olursa olsun her gün sayısız zorlukla karşılaşıyorlar. TED فهم يواجهون تحديات لا حصر لها كل يوم أينما يتواجدون.
    Kumaşları renklendirmek için sınırsız yiyecek seçeneği var ama bunlar zamanla renk değiştiriyor. TED هناك خيارات لا حصر لها من الطعام لصباغة الأنسجة، لكن تلك الصبغات يتغير لونها مع الوقت.
    Neredeyse sınırsız sayıdaki olası farklı şekillerde dokunaçlarını hareket ettirebilmesi bizim pek de alışkın olduğumuz bir durum değildir. TED لذا فإن تشكيل الأذرع في أشكال لا حصر لها أخرى لا يشبه أي شيء تعودنا عليه.
    Lütfen görün bize ve bize sonsuz zenginlik ver. Sana borcumuzu bu kurbanla ödeyeceğiz. Open Subtitles رجاءً اظهر أمامنا وامنحنا ثروات لا حصر لها
    Bazıları sadakatin sonsuz umuda ilham kaynağı olduğunu söyler. Open Subtitles يقول البعض إن الولاء يبعث آمالاً لا حصر لها
    Ama olay bu çünkü olasılıklar sonsuz. Open Subtitles لكن هذا الأمر , لأن الإحتمالات لا حصر لها
    Bu makine kulağa korkutucu geliyor, çünkü sonsuz miktarda bilgi içeriyor. Open Subtitles هذه الآلة مخيفة لأنها تحتوي على كميات لا حصر لها من المعلومات،
    Ay'da sonsuz miktarda var. Open Subtitles ولكن هناك إمدادات لا حصر لها على سطح القمر
    Mesele şu ki ışık hızına ulaşmak sonsuz bir enerji gerektiriyor. Open Subtitles المشكلة هي، إنه يأخذ كمية لا حصر لها من الطاقة للوصول إلى سرعة الضوء،
    Dünyadaki bu sayısız kültürlere insan olmanın anlamı nedir diye sorulduğu zaman 10:00 farklı sesle cevap vereceklerdir. TED عندما تسأل هذه الثقافات التي لا حصر لها في العالم عن معنى أن تكون إنسانا فهم يردون بـ 10000 صوت مختلف
    Bu, sayısız ninja tekniğini emmiş bir düşmanı yenmenin tek yolu. Open Subtitles من أجل تدمير العدو الذي إمتص تقنيات نينجا لا حصر لها هذه هي الطريقة الوحيدة
    Milyarlarca yıl süren gelişimin sonucu ve oluşması için sayısız tür feda oldu ! Open Subtitles يأتي للوجود ببساطة؟ إنه مزيج من بلايين السنين من التطوير و تكلفة أجزاء لا حصر لها
    Senin tüm potansiyelini gerçekleştirmeye geldik, tıpkı galaksideki sayısız dünyada yaptığımız gibi. Open Subtitles نحنهنامن اجلتفعيلجميع قدراتك كمانفعلمع عوالم لا حصر لها في درب التبانة
    Seni ve sayısız insanı öldürecek. Open Subtitles سيقتلك أنت وأعداد لا حصر لها في سبيل ذلك
    Bunu, tarihi anlama becerimizle birleştirelim, fakat hepimizin hemfikir olduğu statik ve nesnel bir anlatım olarak değil, sayısız yorumun olabileceği iç içe geçmiş olaylar serisi olarak düşünelim. TED الجمع بين ذلك مع القدرة على فهم التاريخ ليس كقصة ثابتة نتفق عليها جميعًا، ولكن كسلسلة من الأحداث المتشابكة حول يمكن أن يكون هناك تفسيرات لا حصر لها.
    Çünkü çeşitli geçmişe sahip insanlar bir araya geldiğine, yapılanı olması gerektiği gibi yaptığında imkânlar sınırsız olur. TED لأنه عندما يتجمع ناس ذوو خلفيات متعددة، وعندما نبني الأشياء بطريقة سليمة، تصبح الاحتمالات لا حصر لها.
    Müşterilere sınırsız seçenekler sunabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نقدم للعميل إختيارات لا حصر لها
    İstediğiniz bir ruhu alın. sınırsız seçeneğimiz var. Open Subtitles خذ أى روح تعجبك لدينا مجموعات لا حصر لها
    Kuantum mekaniği sınırsız sayıda evren olduğunu farzediyor ki bu da bu konuşmayı yapan benden ve beni dinleyen senden sonsuz sayıda var demek oluyor. Open Subtitles ميكانيكا الكم نظريته أن هناك عدد غير محدود من الأكوان، مما يعني ان هناك جعل هذا الحديث كمية فوضي لا حصر لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more