"حصل شيء" - Translation from Arabic to Turkish

• şey olursa
• şey olduysa
• şey mi oldu
• şeyler olmuş
• birşey olursa
• şey oldu

"Kate," dedi, "eğer bana ve Joe'ya bir şey olursa...
و قالت تعرفين,كايت ان حصل شيء لي أو لـ جو

Korkulan şuydu: Ya anne karnındaki bebeğe araştırma sırasında bir şey olursa?
كان الخوف: ماذا لو حصل شيء للجنين أثناء الدراسة؟

Ya bir şey olduysa?
ماذا لو حصل شيء

Sen basketbol oynarken bir şey mi oldu?
هل حصل شيء ما عندما كنت تلعب السلة؟

Sonra da ters giden bir şeyler olmuş ve cuma gecesi ay ışığında parka bir yürüyüş yapmış.
، ثم فجأة .. حصل شيء خاطئ فأخذها الأخ في رحلة تحت القمر

Her halükarda, o zamandan önce birşey olursa, tekbaşınıza bir şey yapmayın.
في أي قضية حتى ولو حصل شيء قبل ذلك؟ لا تتصرفي لوحدك

Sonra, küçük Mikronezya Yap Adaları'nda olağan dışı bir şey oldu.
ومن ثم حصل شيء غير عادي في جزر ياب الصغيرة لولايات ميكرونيسيا المتحدة.

Köpekler onları görünce huzursuz oldular, çünkü bana bir şey olursa yemeklerini yiyemeyeceklerdi.
ولكن الكلاب بالسيارة شاهدتهما يسحباني فإنزعجَت لأنه إذا حصل شيء لي فهي لن تأكل الهامبرغر الليلة

Ben de hâlâ anlamıyorum, neden? Bir şey olursa, burada 30 yıllık polis var.
لا أرى الهدف، حتى لو حصل شيء ما فأنا كنت شرطي لثلاثين سنة

Bu ufaklığa bir şey olursa vicdan azabından yaşayamam.
ماذا اذا حصل شيء ما له؟ لن استطيع العيش مع نفسي

Eğer bebeğe bir şey olursa, üçünüz de ölürsünüz.
إن حصل شيء لطفلتنا فستموتون الثلاثة كلكم

Ya bir şey olursa, ya kız olursa?
‫ماذا لو حصل شيء ما؟ ‬ ‫ماذا لو كانت فتاة؟

Eğer senin babana ya da bana bir şey olursa büyüdüğünüzde bir şeyler yapmak boynunuzun borcu.
إذا حصل شيء لوالدك أو لي فمن واجبك أن تفعل شيئاً حيال ذلك عندما تكبر

Boromir'e bir şey olduysa, bize anlatmanı isterdik.
لو حصل شيء لـ (برومير) نود أن تخبرنا

Bir şey mi oldu?
هل حصل شيء مرة أخرى؟

Anneme bir şey mi oldu?
حل حصل شيء لأمي؟

Hastanede bir şeyler olmuş.
حصل شيء في المستشفى

Jack, burada bir şeyler olmuş.
(جاك) ، حصل شيء ما هنا

Bu harikaydı, dostum. Eğer bana birşey olursa burada olacağını bilmek güzel.
هذه واحده جيده يا رجل اذا حصل شيء لي، من الجيد أن اعرف انك هنا

Çünkü eğer birşey olursa, benim için sen ve... senle ilgilenmekten daha önemli... birşey yoktur.
لأنه ان حصل شيء لا يوجد ما هو أهم لدي من ان اعرف انك و هو

Fakat o derse gittiğimde gerçekten muazzam bir şey oldu.
لكـن عنـدما ذهبت لتـلك الحصة حصل شيء مدهش.