"حفلٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • parti
        
    • partiye
        
    Sen de davete evet diyorsun çünkü o senin en iyi arkadaşın ve ortada bir parti var. TED وأنت وافقتَ لأنه صديقك المُقرَّب وستذهبان معًا إلى حفلٍ.
    Büyük bir parti verir, iyice sarhoş olur sonra ava çıkarız. Open Subtitles سيكون لدينا حفلٍ كبير, فُز بالسكير و إذهب للصيد.
    Küçük bir parti için villaya gelsenize. Open Subtitles لماذا لا تأتوا إلى الفيلا لحضور حفلٍ صغير
    En iyi arkadaşının seni bir partiye davet ettiğini hayal et diyor. TED حيث تقول، تخيَّل أن صديقك المُقرَّب قام بدعوتك إلى حفلٍ.
    Aman Tanrım! Bu gece bir partiye gidiyoruz. Open Subtitles ياللهول، سيصطحبني إلى حفلٍ هذا المساء.
    Kral beni bir partiye davet etmiş. Open Subtitles والآن الملك يدعوني لحضور حفلٍ ما
    İlerleyen saatlerde birinin parti gecesi var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو بأنّ شخصًا هنا، حظى بليلةِ حفلٍ.
    Evet, görünüşe göre kulluk eden melez dostumuz Tyler efendisinin parti vermesinde bir sakınca görmemiş. Open Subtitles أجل، من الجليّ أن صديقنا المُستعبد (تايلر) حسب أن لا بأس من السماح لسيّدة بإصخاب حفلٍ
    Belki Holly de parti için çalışabilir. Open Subtitles ربما يكون بإمكان (هولي) العمل على حفلٍ أيضا.
    Burada parti yok. Open Subtitles ليس ثمّة حفلٍ هنا ليس ...
    Belki de bir partiye gidiyordu. Open Subtitles ربّما كانت ذاهبة إلى حفلٍ.
    Bu akşam partiye gelmek ister misin? Open Subtitles أتودّين حضور حفلٍ الليلة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more