Plajda metal detektörünle bir sürü insanı mı soydun Peter? | Open Subtitles | هل سرقت حفنة من الناس على الشاطئ بـ كاشف المعادن الخاص بك؟ |
Bu tıpkı bir köpek balığının bir sürü insanı yemesi sonra da bir uçağa binip ülkenin diğer ucunda inmesi ve daha fazla insan yemesi gibi. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن يكون مثل سمكة قرش تناول حفنة من الناس... ومن ثم الحصول على متن طائرة، وهبوطه في نهاية أخرى من البلاد... ثم تناول المزيد من الناس. |
Hey, bir sürü insan buraya sağlam hâlde girdiğimi gördü. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، شاهدتني حفنة من الناس أدخل إلى هنا بحالة جيّدة |
Siyanürlü meyve suyu içmek bir şey ama bir sürü insan birbirini mi bıçakladı yani? | Open Subtitles | أعني، وشرب عصير السيانيد هو شيء واحد، ولكن حفنة من الناس طعن بعضنا البعض؟ |
Katedral'de yaşayan bir grup insan var. | Open Subtitles | أنهم حفنة من الناس يعيشون معاً في كاتدرائية |
bir grup insan bir şeyler çalıyor. | Open Subtitles | ...حفنة من الناس يسرقون أشياء |
- Bir sürü insan ölmüş. | Open Subtitles | قتل حفنة من الناس |
Nina Slocum'un Nesbit cinayetinden suçlu olduğunu kanıtlayıp onu içeri tıkarsak organlara ihtiyacı olan bir grup insan için ölüm fermanı vermiş olacağız. | Open Subtitles | إذا أثبتنا أن (نينا سلوكام) مذنبة بتهمة قتل نسبيت وقمنا بحبسها ، نحن في الواقع نتعامل مع عقوبة الإعدام إلى حفنة من الناس الذين يحتاجون إلى ألاعضاء |