Evet, eşyalarımı topluyorum ve dünyayı ele geçirme planımın üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | نعم , فقط احزم حقائبي واعمل على خطتي للهيمنة على العالم |
Çantamı sonra almak üzere buraya bırakabilir miyim? | Open Subtitles | هل بامكاني ترك حقائبي هنا؟ سأتي لاخذها لاحقا |
Bu yüzden, 2008'de, Valizlerimi topladım ve Birleşik Devletler'e geldim. Bu kez dönüş biletim yoktu. | TED | لذا أعددت حقائبي في 2008 وأتيت إلى الولايات المتحدة ولكن هذه المرة أتيت بدون تذكرة عودة |
- çantalarımı burada bırakmamın sakıncası olur mu? | Open Subtitles | هل سيكون الأمر على ما يرام لو تركت حقائبي هنا ؟ |
bavullarımı lütfen Palace D'Rhodi oteline gönderin. | Open Subtitles | رجاءً تفضل بارسال حقائبي إلى فندق رودس بلازا |
çantalarım hâlâ arabada. Niçin sordun? | Open Subtitles | حقائبي ما زالت في السيارة لماذا؟ |
Bavullarım taksinin bagajında. Çok ikna edici bir satıcısınız bayan. | Open Subtitles | حقائبي موجودة في التكسي أنتي بائعة مقنعة |
Asırlar önce her ihtimale karşı valizimi toplamıştım. | Open Subtitles | لقد وظبت حقائبي منذ مدة طويلة فقط لأكون مستعدة |
Ülkeye geri döndüm ve havaalanında bavulumu kaybettim. Bunun yanında bir de soyuldum. | Open Subtitles | وفقدت حقائبي بالمطار وكل شيئ آخر تمت سرقته. |
Bütün eşyalarımı topladım Ray. | Open Subtitles | كيف ستصبح الأمور الآن فأنا قد جهزت كل حقائبي , راي |
Bay Lufkin'in ifadesini dinleyeceğim sonra eşyalarımı toplayacağım, ve Memphis'e döneceğim. | Open Subtitles | سأطلبه هو السيد لافكين هناك و سأحزم حقائبي |
Gidip eşyalarımı çıkarayım sonra banyoya gireceğim sonra yemek yeriz sonra da... | Open Subtitles | حسنا انا سوف افرغ حقائبي واستحم وبعدها سوف نتعشي سويا |
- Çantamı hazırlayayım. - Fazla şey alma. Safariye gitmiyoruz. | Open Subtitles | سوف احزم حقائبي لا تحزم الكثير ,نحن لسنا في رحلة سافاري |
Birisi Çantamı mı açtı? Çünkü bazı kasetlerim kaybolmuş. - Bilemem. | Open Subtitles | هل قام أحد بالعبث في حقائبي لأني فقدت بعض الأشياء |
Şirketlerimin çoğunu sattım, Valizlerimi topladım Karayip'lerdeki bir adaya gittim. | Open Subtitles | بعت أغلب أعمالي التجارية حزمت حقائبي وإنتقلت إلى جزيرة في الكاريبي |
Ama yakalamam gereken 4:00 uçağı var. Pekala. Valizlerimi toparlayacağım. | Open Subtitles | حسنا أنا يمكن أن أحزم حقائبي نحن يمكن أن نضع بعض الأغراض سوية يمكننا أن ننجز ذلك |
Santiago öldü. Pis, yalancı, kara maymun! Seni pis hırsız, çantalarımı çaldın, değil mi? | Open Subtitles | سانتياغو مات ايها القرد الاسود الكذاب ايها اللص القذر لقد سرقت حقائبي اليس كذلك ؟ |
Eğer bir zenci çantalarımı taşıyacaksa takımımda olmasını istemem. Şimdi-uh... | Open Subtitles | لذا لا أمانع أن يكون هناك زنجي فى فريق العمل إن كان سيحمل حقائبي |
bavullarımı hep yanımda getiririm. Orada beklemeye dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا أشحن حقائبي أبداً، لا أطيق الإنتظار في منطقة الأمتعة |
Yanlış odaya geldiniz herhalde. çantalarım yanımda. | Open Subtitles | اعتقد انك بالغرفه الخاطئه حقائبي موجوده |
California'daydım. Yeni indim. Bavullarım hâlâ arabada. | Open Subtitles | لقد وصلت للتو، حقائبي لا تزال في السيارة اسمعيني، أعلم أنكِ غاضبة مني و.. |
Havayolları valizimi kaybetti ve adada alışveriş yapılabilecek tek yer profesyonel bir tenis mağazasıydı. | Open Subtitles | شركة الطيران أضاعت حقائبي والمكان الوحيد لشراء أي شيء على الجزيرة كان متجر لمحترفين التنس |
Çünkü kendi bavulumu toplamama bile izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لأنكِ لا تدعينني أحزم حقائبي بنفسي حتى |
Bagajımı yukarı aldığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لكم لانكم سمحتم لي حفاظ على حقائبي حتى أعلى. |
Eve döndüğümde valizim toplanmıştı. | Open Subtitles | معرفتنا اننا أوقفناه من إيذاء أي أحد أخر عندما وصلت للمنزل كانت حقائبي موضبة |
Derim ki, çantaları alın ve anlaştık. | Open Subtitles | أقول لك ، خذ حقائبي وتربح الإتفاق |
Valizlerim, dışarıdaki şu beyaz üstü açılabilir Cadillac'ta. | Open Subtitles | حقائبي في الخارج في هذه السيارة الكاديلاك البيضاء |