| Üzgünüm. Kardeşin ve olan biten için gerçekten üzgünüm... ama bana bir soluk alma fırsatı ver. | Open Subtitles | انا اسفه ، انا اسفه حقاً على اخيك وعلى كل شىء |
| Tekrar teşekkürler şampiyon. Cidden kaplanını çaldığımız için gerçekten çok özür dileriz. | Open Subtitles | شكراً على هذا أيها البطل وأسف حقاً على سرقة النمر |
| Süper güçlerinizi almak için gerçekten çükünüzü üçüncü raya mı koydunuz? | Open Subtitles | هل حصلت حقاً على قدراتك بوضع قضيبك في السكة الحديدية؟ |
| Gerçekten, her şey için çok sağ ol. Sekste harikasın. | Open Subtitles | شكراً لكِ حقاً على كلّ شيء، أنتِ رائعة بممارسة الجنس. |
| Ve şimdi bizimle... bunu sevgi dolu, içten ve gerçek bir şeye bağlamak... benim için çok zor. | Open Subtitles | والآن، مع الولايات المتحدة، من الصعب حقاً على لي للاتصال التي بشيء ما لهذا المحبة وحميمة وحقيقية. |
| Bunun için gerçekten üzgünüm çünkü haklısın kondomlar berbat. | Open Subtitles | وأنا آسفة حقاً على هذا لأني أتفهّم، الواقي الذكري سيء |
| Hala kazaniyor olmamiza ragmen bu onlar için gerçekten bir avantajdi. | Open Subtitles | -إن هذا الأمر عنصر تقدم حقاً على الرغم من أننا سنحقق الانتصار |
| Numaranı kaybettiğim için gerçekten çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً على إضاعة رقمك الهاتفي |
| Pekala, başına gelenler için gerçekten çok üzüldüm. | Open Subtitles | حسناً، أنا آسفه حقاً على ما مررتِ به |
| Peki. Yaptığım için gerçekten çok üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً أنا آسف حقاً على ما فعلته |
| Başına gelenler için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | انا آسف حقاً على كل شئ واجهتيه الى الان |
| Bunca zaman söylediğim tüm kötü sözler için gerçekten özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر حقاً على قول أي كلام قاسي لكِ |
| - Bunun için gerçekten üzgünüm. - Eminim. | Open Subtitles | أنا آسف حقاً على هذا بالتأكيد |
| Yaptığım şey için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا متأسفة حقاً على ما فعلت |
| Olanlar için gerçekten üzgün olduğumu söylemek istemiştim. | Open Subtitles | أنا متآسفة حقاً على ما حدث |
| Yaptığım şey için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة حقاً على ما فعلته |
| Tamamen yeni bir şeydi ve daha önce kimse bunu denememişti, yetişkinler de dahil. (Gülüşmeler) BL: Öğretmenler de dahil ki bu öğretmenler için gerçekten zordu. | TED | كانت جديدة تماما، ولا أحد قد فعل ذلك من قبل، بما في ذلك الكبار. (ضحك) ب. ل: بما في ذلك المعلمين، وذلك كان صعبا حقاً على المعلمين. |
| Beni aldığınız için çok minnettar olduğumu bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | يا للسماء! أوذّ أن أشكرك حقاً على هذه التوصيلة |
| Bu yemek için çok çalıştım. | Open Subtitles | لثدعملت بجد حقاً على هذا العشاء |
| Aradığım için çok özür dilerim... Ben... | Open Subtitles | ... أنا ... أنا آسف حقاً على لإتصال، أنا |