"حقا يجب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Gerçekten
        
    Siz Gerçekten bir gazeteci, bir mucit olmak zorundasınız,... ...her şeyden daha önemli olan, hayal gücünüzü kullanmak zorundasınız. TED أنتم حقا يجب أن تكونوا صحفيين ، أو أن تكون مخترعين، عليكم استخدام خيالكم وهو أكثر أهمية من أي شيء.
    Ama şunu söylemek zorundayım birinin yüzünü soymayı istemek için Gerçekten ondan nefret etmen gerekir. Open Subtitles لكن يجب ان أقول هذا انتى حقا يجب ان تكرهى ان تنظرى الى شخص ما لدرجه ان تمزقى وجهه
    Üzgünüm David, ama bunları Gerçekten bilmesi gerekiyor. Open Subtitles أنا اسف يا ديفيد, لكنها حقا يجب ان تعرف هذا
    Eğer onu saatlerce dışarıda tutarsan sana Gerçekten çok kızarım. Open Subtitles أنا حقا يجب أن أوبخك لإبقائها خارجاً حتى كلّ هذه الساعات
    Çok isterdim ama Gerçekten işe dönmeliyim. Open Subtitles نعم؛ أتمنى أن أبقى؛ ولكن حقا يجب علي الرجوع إلي العمل
    Kulağa çok hoş geliyor ama Gerçekten eve gitmeliyim Open Subtitles أوه ، عزيزي. هذا يبدو عظيما ، لكنني حقا يجب أن أذهب للمنزل
    Dene, çalışmalı. Aküyü Gerçekten değiştirtmelisin. Open Subtitles جرب ذلك هذا يجب ان يعمل انت حقا يجب ان تستبدل البطارية
    Eğer senin kahven en iyisiyse, Diğerleri Gerçekten berbat yapıyor olmalı. Open Subtitles إذا قهوتك أفضل، الآخرون حقا يجب أن يكونوا سيئين.
    Bunu kaydeden kişi olarak Gerçekten bilmem lazım. Open Subtitles حقا يجب أن أعرف ، حيث أنني الرجل الذي يوثـّق ذلك
    Eğer Gerçekten yapabileceğini düşünüyorsan, şimdi o emlakçıya gidip doğruca, Open Subtitles حسنا بيتي .. اذا اردتي ذالك حقا يجب عليك الذهاب مباشرة الى الوكيلة
    Kemerin oradayiz. Gerçekten gelip bunu görmelisin. Open Subtitles عبر المدخل الرئيسي بوب حقا يجب أن تشاهد ذالك
    Biliyorsun, bana karşı Gerçekten daha iyi olman lazım. Open Subtitles تعلمين, أنت حقا يجب أن تكوني أكثر لطفا معي
    Sana acele ettirmek istemem, ama Gerçekten eve gidip banyoya girmem gerekiyor. Open Subtitles لا أعني انني استعجلك لكنني حقا يجب أن أذهب إلى المنزل إلى حمامي
    Tanrım. çok üzgünüm, ama Gerçekten gitmelisin. Open Subtitles يا إلهي. أنا آسف جدا, ولكن حقا, يجب أن تذهبي
    Yani, arms. Bu ismi Gerçekten değiştirmeleri lazım. Open Subtitles . أعني أرمز . حقا يجب أن يغيروا ذلك المسمى
    Gerçekten bunu kabul edeceğini düşünüyor olamazsın. Open Subtitles لا يمكن ان تظن انهم سيوافقون على ذلك حقا يجب على الناس ان يعرفوا ان الشريط ليس هو السبب
    Biz Gerçekten gitmeliyiz Lillith, Harikaydın. Daha fazla zahmet vermek istemiyoruz. Open Subtitles حقا يجب علينا ان نذهب , ليليث لقد كنت عظيمة لااريد ان اتعبك اكثر
    Bunu Gerçekten bir daha düşünmeliyiz. Open Subtitles نحن حقا , حقا يجب ان نعيد التفكير في هذا
    Gerçekten gitmek zorunda mısınız Mr. Krueger? Mr. Krueger benim babamdı. Open Subtitles هل حقا يجب عليك المغادره , سيد كروغر لا , السيد كروغر كان أبي
    Biliyor musun, tatlım, Gerçekten ne yaptıklarını düşünmelisin çünkü Open Subtitles تعلمون، والعسل، وكنت حقا يجب أن التفكير في ما تقومون به ل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more