ES: Her şeyden önce haklarını bir kenara bırakıyorsun. | TED | إد: حسنًا أول شيء هو أنك تتنازل عن حقوقك. |
Biz soru sormadan önce haklarını iyice anlamalısın. | Open Subtitles | قبل أن نسألك أية أسئلة يجب أن تفهم حقوقك |
Size haklarınızı sayardım ama siz zaten biliyorsunuz. | Open Subtitles | استطيع ان اقرأ عليك حقوقك ولكنك تعلمها جيدا |
Trenin penceresini kırdığın için, bütün hakların 30 gün boyunca askıya alındı. | Open Subtitles | وبسبب كسرك نافذة القطار فسيتم تعليق جميع حقوقك مدة 30 يوما |
Tabi, sadece tüm haklarından vazgeçmen gibi bir sorun var. | Open Subtitles | بالتأكيد, لكن سيكون عليكِ التنازل عن جميع حقوقك بالقضيّة المذكورة. |
Şu anda sizinle kanuni haklarınız hakkında konuşmak istiyorum. Eğer biri yanıma oturmak isterse burada yer var. | Open Subtitles | الآن، أريد أن أتحدّث معك حول حقوقك القانونية |
haklarını ihlal etmeden dişini gırtlağından sokup kıçtan çıkarırım. | Open Subtitles | ويمكنني ركل أسنانك أسفل الحلق ونثرها خارجا يا أحمق ولا أكون انتهكت حقوقك المدنية |
haklarını savunduğun için seni suçlayamam. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على وقوفك من أجل حقوقك |
Sen ihanet ettiğinde o haklarını kaybettin. | Open Subtitles | تخلّيت عن حقوقك المدنية عندما إرتكبت خيانة. |
Şimdi yüzüne okunan haklarını anladın mı? | Open Subtitles | الأن تفهم حقوقك و التي تم شرحها لك الأن ؟ |
sen haklarını istemiyorsun sadece yardım istiyorsun haklarını istiyorsan mahkemelere git | Open Subtitles | أنت لا تسأل عن حقوقك ، أنت تطلب معونات فقط إذا أردت حقوقك ، إذهب إلى المحاكم |
Suçlamaları ve 31. maddedeki haklarını okumak için döneceğim. | Open Subtitles | سوف أعود لأقرأ عليك اتهاماتك والمادة 31 من حقوقك |
Dr. Lecter, yeni haklarınızı garanti eden yeminli ifade getirdim. | Open Subtitles | د.ليكتر لقد احضرك لك الاوراق القانونيه التى تضمن لك حقوقك المتفق عليها |
Jürinin buna inanmasını bekliyorsunuz her gece bu kadının yanında uyuyordunuz ama kocalık haklarınızı almadan mı? | Open Subtitles | كل ليلة أتنتظر أن تصدق هيئة المحلفين هذا أكنت تنام بجوار زوجتك كل ليلة دون أن تمارس حقوقك الزوجية ؟ |
Sanırım aceleden haklarınızı okumayı unutmuşum. | Open Subtitles | على ما يبدو أنّ نسيتُ في تعجّلي أن أقرأ عليك حقوقك المدنيّة. أنت حرّ للمُغادرة. |
Bu açıkça bir müşteri olarak hakların ihlalidir. Yasal hakların tecavüzüdür. | Open Subtitles | إنه إنتهاك واضح لحقوقك كمستهلك، وتعدّياً على حقوقك الدستورية |
Tatsızlıktan uzaklaşan hakların için mücadele etmez, ama arkanda durmam için bir neden var. | Open Subtitles | الهروب مما تكره لا تكافح من أجل حقوقك لكن هناك سبب وراء ذلك |
Evlilik feshini kabul et ve tüm haklarından vazgeç. | Open Subtitles | الموافقة على فسخ الزواج والتنازل عن حقوقك. |
Bir gazeteci ve ABD vatandaşı olarak 1. ek madde haklarınız ihlal edilmiş gibi geldi mi? | Open Subtitles | هل أحسست أن هذا تعدي على حقوقك حيث أنك صحفي و مواطن أمريكي |
Tahtını çalan amcana gideceksin ve hakkın olanı geri alacaksın. | Open Subtitles | ستذهب إلى عمك الذي سلب عرشك و تسترد حقوقك |
Annelik hakkını geri istediğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني بأنكِ ترغبين في استعادة حقوقك الأبوية |
Sırf farklısın diye seni herkesin sahip olduğu haklardan mahrum bırakıyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينكرون نفس حقوقك التي يتمتع بها أيّ شخص آخر لأنك مجرد واحد مختلف. |
Benim eyaletim Alabama, diğer bazı eyaletler gibi, eğer bir mahkumiyetiniz varsa oy verme hakkınızı elinizden alıyor. | TED | ففي ولايتي آلاباما ، كالكثير من الولايات ، تحرمك من حقوقك إلى الأبد إذا كان لديك سابقةٌ جنائية. |
Bize adını söylemeye karar verdiğinde Haklarına kavuşabilirsin. | Open Subtitles | عندما تقررين إعطائهم إسمك سوف يعطوكى حقوقك |
Hastalarınızın haklarını çiğneyince, kendi haklarınızdan feragat ettiniz. | Open Subtitles | لقد تخليت عن حقوقك " منذ أن تعرضت لمرضاك سيد " آشفورد |