"حقيبة الظهر" - Translation from Arabic to Turkish

    • sırt çantası
        
    • sırt çantasını
        
    • çantayı
        
    • Sırt çantam
        
    • Çantalı
        
    • sırt çantana
        
    • sırt çantasında
        
    • sırt çantalı
        
    • Çantanın
        
    • Çantadaki
        
    • Sırt çantamı
        
    • Sırt çantama
        
    • sırt çantanı
        
    • sırt çantamda
        
    Anna'nın sırt çantası evinden 4 adım ötede ne arıyordu.O labaratuar sonuçlarının ne olduğunu bilmiyordunda? Open Subtitles إذا أصرّيت على قولك بأنّك لا تعرف لماذا كانت حقيبة الظهر على بُعد خطوتين من منزلك
    Kimse silah sesini duymadı çünkü katil onu vururken susturucu olarak ya sırt çantası kullandı ya da namluya kıyafet sardı. Open Subtitles لم يسمع أحد شيئاً لأن القاتل إستعمل حقيبة الظهر أو قماشه لكتم الطلقة
    Bahsettiğimiz sırt çantasını hatırlıyor musun? Open Subtitles ـ هل تتذكر حقيبة الظهر التي تحدثنا بشأنها ؟
    çantayı çıkarttım ve tek elimle üst göz fermuarını açtım. Open Subtitles خلعت حقيبة الظهر و فتحت الجزء الأعلى بيد واحدة
    ..ve uzunca bir süre sadece ben vardım.. ..Sırt çantam ve kurupastalarım.. Open Subtitles لوقت طويل و إقتصرت عليّ و حقيبة الظهر و كيس من المعجّنات
    Peki ya turuncu Çantalı öfkeli çocuğun bütün bunlarla ne ilgisi var? Open Subtitles وما دخل الفتى الغاضب ذو حقيبة الظهر البرتقالية بأي شيء من هذا؟
    Fazladan aldığın kuru gıdaları sırt çantana ya da cebine koyabilirsin. Open Subtitles السلع الجافة الفائضة رائعة جدا فى حقيبة الظهر أو فى جيبك
    Otostopçu giysilerini orada sırt çantasında muhafaza etmektedir. Open Subtitles والتى كانت محتفظة بها هناك فى حقيبة الظهر
    13-B numaralı koltuğun altında, mavi bir sırt çantası bulacaksın. Open Subtitles سوف تجدين حقيبة الظهر زرقاء اللون تحت المقعد الأمامي
    Çok fazla dik, halatımız yok, bir de 20 kiloluk sırt çantası taşıyorsun da ondan. Open Subtitles لأنه منحدر جداً،وليس لدينا حبال ولأنك تحمل حقيبة الظهر ذات الأربعين رطل هذا هو السبب
    Evet, ama insanlar sokakta da sırt çantası taşıyorlar. Open Subtitles أجل ، أنت تعلم الناس يتحملون حقيبة الظهر في الطرقات طوال الوقت
    O sırt çantasını bıraksan daha rahat olursun. Open Subtitles سيكون الأمر أسهل لو تركتي حقيبة الظهر هذه
    Aynı sırt çantasını haftalardır takıyorsun. Open Subtitles ارتديتي حقيبة الظهر هذه لأكثر من ثلاثة اسابيع
    En iyi arkadaşının ölümünden sonra sırt çantasını çaldı. Open Subtitles لقد سرق حقيبة الظهر من أفضل صديق له بعد أن مات
    Hummer'dan çıkacaksan çantayı al. Dürbünün güç kaynağı orada. Open Subtitles دوغ، اذا ارت ان تترك الهامر خذ حقيبة الظهر انها مصدر طاقة الخوذة
    Emin misin çantayı adamın Latin Amerikan ve 20'li yaşlarda olduğuna? Open Subtitles أأنت مُتأكّد أنّ الرجل الذي ترك حقيبة الظهر كان أسبانيّاً وفي العشرينات من العمر؟ نعم.
    çantayı çıkar ve yavaşça yere bırak. Open Subtitles قم بإنزال حقيبة الظهر وضعها على الأرض، ببطء.
    Sence hangisi daha iyi yanıyor Si? Sırt çantam mı yoksa uyku tulumum mu? Open Subtitles ,من برأيك يحترق بشكل أفضل, سايمون حقيبة الظهر الخاصة بي أو كيس نومي؟
    - Yeni Sırt çantam nerede? Open Subtitles اين حقيبة الظهر الجديدة؟
    Şuradaki o olabilir. Çantalı olan adam. Open Subtitles هذا يمكن أن يكون هو حقيبة الظهر، الرجل الذي يحمل حقيبة الظهر
    Yarın gitmeden önce kendini sırt çantana dönüştürse iyi olur. Open Subtitles من الأفضل أن يقوم بتحويل نفسه إلى حقيبة الظهر الخاصة بك قبل أن يغادر غداً
    Kimse sırt çantasında kitap taşımaz. Open Subtitles لا أحد يحمل الكتب في حقيبة الظهر
    Ve bu olduğunda, o sırt Çantalı kız gibileri buralarda çoğalırsa çok insan ölür. Open Subtitles وعندما يحدث ذلك، فإن تلك الفتاة ذات حقيبة الظهر ستتقدّم أبعد عن غرفة نومها فسوف يموت الناس
    Çantanın ağırlığı 5.8 kg, yani ağırlığımın %7'si. Open Subtitles حقيبة الظهر تزن 5.7 كيلو، تعادل 7% من وزني
    Çantadaki girintiler ve çizikler parmak izi gibilermiş. Open Subtitles كما تعلم, الخدود الموجودة على حقيبة الظهر هذه تعمـل مثل بصمة الأصبع
    Sırt çantamı ona tutturmuştum. Open Subtitles التى جعلتها تحمل حقيبة الظهر خاصتى
    Ve bu benimle alakalı. 1994'te, Sırt çantama birkaç parça eşya koyup, üniversite kariyerimin ortasında bir yıl sürecek bir yolculuğa çıktım. TED والذي له علاقة بي. ﻷنه في 1994، حزمت بعض الأشياء في حقيبة الظهر وأتجهت لمدة سنة من السفر أثناء مسيرتي الجامعية.
    Yoksa aile fertlerinin ruhlarını çalar ve sırt çantanı yer. Open Subtitles ‏ وإلا سيسرق أرواح عائلتك، ويأكل حقيبة الظهر.
    Hepsi sırt çantamda ve sattıkları şeyler Bolonya gömlekleri gibi. Open Subtitles كل ما جلبته هو حقيبة الظهر والشيء الوحيد الذي يبيعونه هنا قمصان مكتوب عليها "أنا أحب بولونيا"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more