Bazen hastalarım gerçekte kim olduklarıyla yüzleşmek istemez ve suçu başkasına yükleme ihtiyacı duyarlar. | Open Subtitles | للمجلس الحكومي للطب النفسي ؟ أحياناً عملائي يحبون مواجهة حقيقتهم |
Gerçi, insanların gerçekte kim olduklarını anlamak için daha iyi iş çıkartmalıyım. | Open Subtitles | على الرغم من أنني يجب أن نقوم بعمل أفضل من معرفة الناس على حقيقتهم |
Cevap olarak, Yusor'un annesi ona komşusuna karşı nazik olmasını, onları tanıdıkça nasıl olduklarını göreceğini söylemiş. | TED | وكرد فعل قالت أم يسر لها أن تكون لطيفة مع جارها، لأنه إذا عرفهم أكثر، سيرى حقيقتهم. |
Bazıları o kadar uzun süreden beri saklanıyorlardır ki, artık gerçekten kim olduklarını kendileri bile bilmiyordur. | Open Subtitles | بعض اخفى حقيقته لمدة طويلة , وهم الان لايعرفون حقيقتهم |
En azından şimdi herkes onlar hakkındaki gerçeği gördü. | Open Subtitles | حسنا ، علي الاقل الجميع يستطيع ان يعرف حقيقتهم الان |
Biriyle yatmış olmam onun ne olduğunu göremeyeceğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | ممارستي الجنس مع أحدهم لا تمنعني من رؤيتهم علي حقيقتهم |
Eğer müşteri kimliğini gizliyorsa kim olduğunu bulmak pek akıllıca olmaz. | Open Subtitles | عندما يكشف العملاء عن حقيقتهم هذا دائماً أمر غير صحى |
Peki, Bay FCC, PTV'yi kapatabilirsiniz, ama insanların oldukları gibi olmalarına engel olamazsınız. | Open Subtitles | حسناً ، أيها السيد ، يمكنك غلق القناة لكن لايمكنك أبداً إيقاف الناس عن حقيقتهم |
Melek, onlara elimi koyduğumda gerçek yüzlerini ortaya çıkaracağımı söyledi. | Open Subtitles | لقد قال الملاك أنه عندما أَضع يديي عليهم سأكتشف حقيقتهم فعلياً |
Kahramanlarınızla tanışmayın derler. Şan ve şöhret perdesinin arkasına bakmayacaksın çünkü bakınca gerçekte kim olduklarını görüyorsun yozlaşmış sirk ucubeleri. | Open Subtitles | لقد قالوا لا تقابل أبطالك لا تتجسس من خلف ستار الشهرة و النجومية لأن أن فعلت ستراهم على حقيقتهم |
Sizi oraya götüreceğim." Ön yargılar, insanlar hakkında onların gerçekte kim olduklarını bilmeden önce uydurduğumuz hikâyelerdir. | TED | سآخذكم إلى هناك." تعلمون، إن الانحيازات هي قصص نخترعها عن الأشخاص قبل أن نعرف حقيقتهم. |
Çünkü insanlar kızdığında, bu sana onların gerçekte kim olduklarını gösterir. | Open Subtitles | لأن الناس يظهرون على حقيقتهم حين يغضبون |
Kontrollerini kaybettiklerinde saklanamazlar ve biz de gerçekte ne olduklarını görürüz. | Open Subtitles | حينما يفقدوا السيطرة، لا يمكنهم الاختباء.. -ونرى نحن حقيقتهم |
Aralarında bir ucubenin yaşadığını öğrenirlerse gerçekte kim olduklarını anlarsın. | Open Subtitles | و إذا أو عندما يكتشفون أن هناك شخص مختلف عنهم يعيش بينهم حينها ستكتشف حقيقتهم... |
Kim olduklarını ülkenin yarısını katettikten sonra değil, şimdi görmen daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكتشف حقيقتهم الآن .أفضل من أن تكون في الطرف الآخر من القارة |
Kim olduklarını düşün, kim olmalarını istediğini değil, aslında kim olduklarını, sor bakalım kendine, burada olsalardı, paçalarını kurtarmak için, senin adını verirler miydi, yoksa vermezler miydi? | Open Subtitles | ,صوريهم كما هم ,ليس كما تريدينهم أنتِ أنّ يكونوا بل على حقيقتهم ,واسألي نفسك, هل كانوا هنا |
Ama sen Bölüm'e girdiğinde onlarla ilgili gerçeği bilmiyordun. | Open Subtitles | ولكنّك عندما دخلت إلى "الشعبة" لم تكن تعرف حقيقتهم |
gerçeği görme yeteneğine sahip olmak gibi bir şey. | Open Subtitles | نوعا ما لديك القدره على رؤيه حقيقتهم |
Buraya taşınırlarsa, herkes onların ne olduğunu bilmeli. | Open Subtitles | إذا إنتقل أبى أو أمى إلى هنا سأرغب أن يعرف الجميع حقيقتهم |
Bütün dünyanın gözleri önünde hepsinin ölmesini istiyorum böylece herkesin onların kim olduğunu ve neler yaptığını bilecek. | Open Subtitles | أريدهم أن يموتوا والعالم بأسره يشاهد ليعرف الجميع حقيقتهم وما أقترفوه.. |
Keşke Atrianları oldukları gibi görebilseydin, bir tehdit olarak. | Open Subtitles | كنا نتمنى أن ترى الأتريين على حقيقتهم .. تهديد |
Buraya gelince eldivenleri çıkarıp gerçek yüzlerini ortaya çıkaracağım. | Open Subtitles | وعندما يكونون بحوزتنا أخلع تلك القفازات وأكتشف حقيقتهم |
Gerçek kimliklerini saklamak zorunda kalan fazladan yanlız süper kahramanlar. | Open Subtitles | نعم ، العديد من الأبطال الوحيدين الذين يحاولون أن يخفوا حقيقتهم |