| gerçek güç kazanmamız için siyahlarla esmerlerin birleşmesi gerekli. | Open Subtitles | الطريق الوحيد لنا لكَسْب قوَّةِ حقيقيةِ ضـم السود والسمر سـويـه |
| gerçek üniversitelerin emeklerini mahvetmeye çalışmaktadır. | Open Subtitles | الذي يُقوّضُ الجُهودَ كُليّاتِ حقيقيةِ في كل مكان، |
| gerçek insanların gerçek hikayelerini anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أُريدُ إخْبار قصصِ حقيقيةِ حول الناسِ الحقيقيينِ، موافقة؟ |
| - En iyisi mi? - Mektup gerçek mi bilmiyoruz bile. | Open Subtitles | - نحن لا نَعْرفُ حتى إذا هذه الرسالةِ حقيقيةِ. |
| gerçek bir olaydan alınmıştır. | Open Subtitles | "الأحداث مبنية على قصّةِ حقيقيةِ مُرعِبةِ" |
| gerçek bir arkadaşlıktan esinlenilmiştir. | Open Subtitles | هذا الفيلمُ مُستوحى مِن صداقةِ حقيقيةِ |
| Karım gerçek bir kemiren keçi gibi, ha? | Open Subtitles | زوجتي عنزة صغيرة حقيقيةِ, هه؟ |
| Bazen gerçek fil ailemin olmasını arzuluyorum. | Open Subtitles | أحياناً أمنية... l أمنية كَانَ عِنْدَهُ عائلة فيلِ حقيقيةِ. |
| Mideme inmiş gerçek bir yumruk gibiydi. | Open Subtitles | ذلك كَانَ a لكمة وترِ حقيقيةِ لي. |
| İlham verici gerçek bir aşk hikayesi. | Open Subtitles | انهم ملهمون قصّة حبِّ حقيقيةِ |