"حقيقيه" - Translation from Arabic to Turkish

• gerçek
• gerçekten
• doğru
• doğruysa
• gerçekti
• gerçektir
• gerçekse
• gerçekçi

Yük taşıyan parçacıklar elementlerle değişerek sanal parçacıklara dönüşürler çünkü gerçek maddelerde olduğu gibi parçacık dedektörleri tarafından saptanamazlar.
جزيئات الطاقه الحامله تتغير من جزيئات ظاهره الى جزيئات تخيليه و الجزئيات الغير حقيقيه لا يمكن اكتشافها بكاشف الجزيئات

O beyaz gülleri severdi ama ben onların gerçek olmadığını söylerdim.
كان يحب الأزهارالبيضاء قلت أنها ليست حقيقيه لأنه لا رائحه لها

Birbirimize karşı olan hislerimiz, daha önce hiç tecrübe etmediğimiz kadar gerçek.
المشاعر التي كانت لدينا لبعضنا كانت حقيقيه كأي شيء آخر مررنا به

gerçekten sorunları olan insanların hattını meşgul ediyorsun. Her zamanki bencilliğin.
انتي تشغلين الخط عن اناس في مشكله حقيقيه انانيه كالمعتاد انانيه

Şafak Harekatı Dieter Dengler'ın yaşamındaki gerçek olaylardan yola çıkılmıştır.
فجر الانقاذ مبنى على احداث حقيقيه من حياة ديتر دنجلر

Bak, gerçek olmadığını biliyorum, ama benim düşüncelerimin bir parçası mısın?
انظرى انا اعلم انكى لست حقيقيه هل انتى جزء من افكارى؟

Zaten sen de bana gerçek bir şey söylemeyeceksin, değil mi?
حسنا كأنك لاتنوي أن تخبريني أي أشياء حقيقيه ايضا أليس كذلك؟

Biz gerçek bir demokraside vatandaşların katkılarının çok değerli olduğuna inanmaktayız.
في ديمقراطيه حقيقيه ونحن نؤمن بأن مساهمة مواطيننا هي قيمة للغايه

Sizi bilmem ama bana göre... burası kulağa gerçek bir üniversite gibi geliyor.
لذا يافتى أنا لا اعرف رايك ولكن بالنسبه لي هذه تبدو جامعه حقيقيه

Birlikte geçirdiğimiz üç yıl boyunca bir an bile gerçek mutluluğu tatmadık.
لثلاث سنوات كنا فيها معاً لم تختبر ايّ لحضه سعاده حقيقيه واحده

Banyo, mutfak kimin umrunda, bu da Indiana Jones'daki yuvarlanan kaya sahnesi maketim, hem de gerçek bir kayayla.
الحمام، المطبخ، من يهتم بالباقي و هذا نموذجي للكرة الصخريه المتحدرجة من فلم إنديانا جونز مع كرة صخريه حقيقيه

gerçek değil miyim? Gelecek sefer işe giderken arabayı sen kullansana.
أنا لستُ حقيقيه,مارأيك في المرة المقبلة أن تقود سيارة إلى العمل؟

Eğer ayaklanma gerçek değilse bu yaşananlar hiçbir anlam ifade etmez.
ان لم تكن الثوره حقيقيه اذا لايمكن تفسير ايا مما حدث

Ellis ailesinin gerçek hikayesini ima eden kısımla ilgili özellikle.
لا سيما المرور بتلميح على قصة حقيقيه وراء عائلة إليس

gerçek ve sansürsüz aynı şeyler demek değil. Yok artık.
حقيقيه وغير قابله للرقابه ليسو في الحقيقه الشيء نفسه مستحيل

gerçek bir iş yaptığım 3 yıllık bir zaman dilimi vardı.
لقد حصلت على وظيفه حقيقيه قبل ثلاث سنوات, نوعا ما

İyi de sen uh... gerçekten büyük sıkıntı yarattın Barlow.
حسنا ً , انت انت تسبب لي مشكلة حقيقيه بارلو

Hey, Teğmen, cephe gerisine gidiyormuşuz. Haber doğru mu?
هيه , ليفتنانت بالنسبه الى تلك الاشاعه , هل هى حقيقيه ؟

eğer doğruysa, bize yardımın olabilir.
إذا ما كانت حقيقيه فبإمكانى الإستعانه بمساعدتك

Ve bundan hoşlanmıyorum, gurur da duymuyorum ama ama gerçekti.
ولم تعجبني , ولا اتفاخر بها ...ولكن ولكنها كانت حقيقيه

Canavarlar gerçekse, güçleri de gerçektir. Ve bu ejderin canavarları imha etme gücü de.
اذا كانت قوتك حقيقيه سيقوم تنيينى بالقضاء على اى وحش

Diğer yandan, mektup gerçekse ve onu aramamalarını söylediyse, bir nedeni vardır.
لكن لو كانت رسائلها حقيقيه , لقد أخبرتهم ان لايبحثوا عنها , هناك سبب لذلك

Boog, müthişti. Sayende hikaye çok gerçekçi oldu.
كان هذا رائعاً يا بوج، جعلتَ منها قصةٌ حقيقيه