"حلاقه" - Translation from Arabic to Turkish

• tıraş
• traş
• berber
• tıraşlı
• tıraşlarını
• Erbezlerini Traşlamak
• Jilet

Söylüyorum sana, sadece biraz ters giden bit tıraş olayı, o kadar.
هذه عباره عن عملية حلاقه خرجت عن نطاق السيطره فقط

Evlat, duvarları olan bir dünyada yaşıyoruz ve o duvarların tıraş makineli adamlarla korunması gerek.
يا بني، نحن نعيش بعالم يحتوي على جدران و هذه الجدران يحرسها رجال بآلات حلاقه

Ve yemin ediyorum traş olmaya ihtiyaç duyana kadar da inmeyeceğim.
و انا اقسم اننى لن انزل حتى احتاج لشفره حلاقه

Her berber dükkanında bir tane olmalı.
يجب ان يكون لديهم واحد من ذلك في كُل دكان حلاقه في العالمِ

Alt tarafı tıraşlı kadınları cezbedecek bir araba almak istiyorum.
اريد سياره تغري النساء مع حلاقه بالاسفل

Bir çok çocuk, buraya ilk tıraşlarını olmaya gelir bu bazen onları çok korkutabiliyor.
لعديد من الاطفال اول حلاقه تكون مخيفه

"Ryan'ın Erbezlerini Traşlamak" mı?
"(حلاقه الجندى (رايان"

Jilet işeyen birine göre iyi sayıIırım.
بالنسبه لرجل يتبول شفرات حلاقه أعتقد إننى بخير.

- Seni tıraş edersem Tanrı'ya karşı gelmiş olabilirim.
ربما كانت حلاقه هذه الشعيرات خطيئه

tıraş dedin mi, en iyisi o...
انه اقرب كريم حلاقه يمكنك الحصول عليه

tıraş makinesi.
انه وعاء حلاقه مثير

Ayalarını tıraş etmek gibi.
أنه حلاقه كراتك.

Paulie, elimde bir kamyon dolusu tıraş bıçağı var.
بولي) لدي شاحنه أمواس حلاقه)

- Elektrikli traş makinesiyle mi?
بماكينه حلاقه كهربائيه؟

Sinekkaydı traş, yüksek nabız, kolonya.
حلاقه حديثه عطر .

Aşk ta.aklarını traş etmektir.
أنه حلاقه خصيتك! .

Bir yaz da diğer dedemin berber dükkânında saç süpürmüştüm.
حسناً , مره في الصيف , اهتممت بـ الشعر على جدي الأخر صالون حلاقه

Eğer bir adam berber koltuğunda oturmaya devam ederse, eninde sonunda saç traşı olur.
اعتاد القول لى , إذا الرجل جلس فى مقعد الحلاقه مدة طويله فى النهايه سيحصل على حلاقه

Baggy, "Ryan'ın Erbezlerini Traşlamak" mı?
(باجي) "(حلاقه الجندى (رايان"

Bu kurabiyelerin içinde Jilet ya da raptiye olabilir.
الا يأخذو حلوى غير مغلفة هذه الحلوى قد تحتوي على شفرات حلاقه