"حلها" - Translation from Arabic to Turkish

    • çözmek
        
    • çözmeye
        
    • çözüldü
        
    • çözülmesi
        
    • çözmem
        
    • çözülür
        
    • çözmemiz
        
    • çözemeyeceği
        
    • çöz
        
    • çözerim
        
    • çözmesi
        
    • çözülmüş
        
    • çözdük
        
    • çözülmek
        
    • çözülebilir
        
    Eğer bu işi çözmek istiyorsan burada ne işin var? Open Subtitles حسناً، أنظر يارجل ان كنت تريد حلها ماذا تفعل هنا؟
    Ben ise bu kopma problemini çözmek için çabalıyorum. TED هذا الإنقطاع هو المشكلة التي أحاول المساعدة في حلها.
    Ne yazık ki kalan zamanımız bu sorununu çözmeye yetmez. Open Subtitles ليونارد,مشكلتك اعقد من ان يتم حلها في الوقت المتاح لنا
    Bir sorunumuz vardı, yani bir sorunumuz var sanmıştık ama artık çözüldü. Open Subtitles -كانت لدينا مُشكلة . ظننا أنّ لدينا مُشكلة. ولكن تمّ حلها الآن.
    Yani, çözülmesi gereken ilk problem, ses dalgalarını nereden gelirlerse gelsinler, sıvıdaki dalgalara dönüştürmektir. TED وهكذا فإن أول مشكلة يجب حلها هي كيفية تحويل تلك الموجات الصوتية، أيًا كان مصدرها، إلى موجات في السائل.
    Elimde çok önemli bir sorun var ve ben bu sorunu süratli ve temiz bir şekilde çözmek niyetindeyim. Open Subtitles لقد ووجهت بمشكلة وانوى حلها بسرعة وبدون شوشرة. ـ أنت مجنون.
    çözmek istiyorum. Open Subtitles نحن لدينا جريمة هنا أريد حلها أريد أن أسمع إعترافا
    -Evet, evet, bazı sorunları çözmek zorunda kaldım. Open Subtitles جيد جيد جداً فقط بعض المواضيع الشخصية كان على حلها
    Bunu sadece iki kişinin çözmeye çalışıyor olması ilgincime gitti. Open Subtitles من الصعب أن نتخيل أن هناك شخصان فقط يحاولان حلها.
    Ben deneysel bir psikoloğum ve laboratuvarımızda çözmeye çalıştığımız problem bu. TED أنا مختص في علم النفس التجريبي، وهذه هي المشكلة التي حاولنا حلها في مختبرنا.
    Bu kâr, fiyat ve maliyet arasındaki o küçük farktır ve bu fark işletmenin yarattığı her türlü çözümü ve çözmeye çalıştıkları her türlü sorunu oluşturur. TED الربح هو اختلاف بسيط بين السعر والتكلفة يتناول انتاج أي حل يصنعه العمل التجاري لأي مشكلة يحاولون حلها
    Altınlar Yahudi Tarafından çalınmış! Dava bir günde çözüldü! Open Subtitles الذهب الذي سرقه اليهود حالة حلها في يوم واحد
    Birinci problem kullanabileceğim şırıngaları eBay ve Amazon'da aramakla çözüldü. TED المشكله الأولى تم حلها بسهولة عن طريق البحث على موقع Ebay وأمازون للمحاقن التي يمكنني استخدامها.
    CA: Fakat göç, genel olarak, ulus-ulus temelinde çözülmesi zor olan diğer bir problem. TED كريس: لكن الهجرات، في الغالب هي مثال آخر لمشكلةٍ من الصعب حلها على المستوى الدولي.
    çözmem yıllarımı aldı ve nihayet, yayının içinde bulunan matematiksel bir anahtar buldum. Open Subtitles إستغرقني حلها سنوات وإكتشفت أخيراً مفتاحاً رياضياً مركب في الإرسال
    Madem böyle küçük bir detay, o zaman belki bugün çözülür. Open Subtitles حسنا ان كانت المشكلة صغيرة لهذا الحد فربما يمكننا حلها اليوم
    Bazen çözmemiz gereken sorunlar basitçe çok, çok zordur. TED المشاكل التي علينا حلها هي في غاية الصعوبة
    Ama bu küçük Dünya'da 40 milyon doların çözemeyeceği az sorun var. Open Subtitles لكن هناك القليل من المشاكل على الأرض التي لا تستطيع 40مليون حلها
    Dinle. Eğer bir sorunun varsa, çöz onu. Üretim budur. Open Subtitles أسمع , لو أن لديك مشكلة , حلها .هذا هو الانتاج
    Ben sorunları yatak odamda çözerim ama siz asla! Open Subtitles على الاقل مشاكلي يمكن حلها في غرفه نومٍ واحده اما انت فلن تستطيع ان تحل مشاكلك في الف حجره
    Dün ona çözmesi için bir matematik sorusu verdim hiç umut ışığı yok. Open Subtitles بالأمس أعطيته مسألة حسابية ولم يستطع حلها
    Anladım. Uyandığında sorunun çözülmüş olacağını düşündün. Open Subtitles أوه، لقد فهمت، لقد تصورت بأنكِ ستستيقظين وتجدين المشكلة قد تم حلها
    Yamamoto'nun şifresini çözdük, fakat henüz tamamını anlamış değiliz. Open Subtitles مات , نحن قد اخترقنا شفره ياماموتو لكننا فقط لم نستطيع حلها
    Bakın, benim sorunum sokaklardaki silahlarla ve öyle sanıyorum ki bu sorun çözülmek üzere. Open Subtitles انظروا، لدي مشكلة مع البنادق في الشارع وأنا أعتقد أن هذه المسألة سيتم حلها. وبالتالي...
    Hemen hemen tüm problemlerde olduğu gibi bu da bükerek çözülebilir. Open Subtitles .. مثل معظم مشاكل الحياة هذه تم حلها عن طريق الثني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more