"حليبك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sütünü
        
    • sütün
        
    • süt
        
    • sütüne
        
    • sütünden
        
    • sütünüzden
        
    Buralarda dolaşıp herkese bakireliği öğütlüyorsun... ve ineğini ya da Sütünü... artık her neyini ise, çoktan satmış durumdasın. Open Subtitles فانتِ تسيرين و تعظين بالطهارة للجميع مع انك سبق وان بعت بقرتك او حليبك او اياً كان
    Riya, Sütünü çabuk iç. Open Subtitles ريا, بسرعه اشربي حليبك أو سوف تفوتين حافلة المدرسه
    - Sütünü mü sağdın? Open Subtitles هل هذا حليبك ؟ لا ، انها وصفة غذائية عضوية
    Bu sıcak ballı sütün, hala istiyorsan. Open Subtitles هاهو حليبك الساخن مع العسل إذا كنتي ما تزالين تريدنه
    Ayrıca, tabi ki yakında, Ann, sütün gelecek. Open Subtitles و بالطبع قريبا جدا يا آن حليبك سيبدأ بالظهور
    Vajinan sikilebilir durumda mı yoksa üzerine süt mü fışkırtıyorsun onun? Open Subtitles هل كان مهبلكِ مستعد لممارسة الجنس عندها؟ أم هل كنت تدفقين حليبك عليه؟
    Artık kurabiyeleri banmak için kendi Sütünü de üretebilirsin. Open Subtitles لكن الان يمكنك إنتاج حليبك الخاص لتأكلي البسكوت معه
    - Sütünü iç 82. - Ben süt içmem. Open Subtitles إشرب حليبك يا 82 أنا لا أشرب الحليب
    Bir bardak kahve, Sütünü etkilemeyecek. Open Subtitles كوب قهوة واحدة لن يؤثّر في حليبك.
    Sütünü almak üzere mutfağa gideceğim şimdi. Bir gün de Wilt Chamberlain gelmişti. Open Subtitles انا سأذهب الى المطبخ و أحصل على حليبك و عندها في يوم ما " ويلت تشامبيلين " ظهر
    Gel, Sütünü iç. Open Subtitles هيّـا لتشربي حليبك
    süt beni hasta eder. - Sütünü iç. Open Subtitles الحليب يمرضني إشرب حليبك
    Gel Sütünü iç. Open Subtitles هيا إشرب حليبك بسرعة
    Justin, Sütünü alıp müsait bir yerlerine dökmeye ...ne dersin? Open Subtitles (جستن)، لمَ لا تأخذ حليبك السكّريّ وتقحمه بمؤخرتك
    Kendine iyi bak ve Sütünü içmeyi ihmal etme. Open Subtitles هيي , إبقى أمناً وإشرب حليبك
    Vücudunla savaştayken sütün akmaz. Open Subtitles حليبك لن يتدفق بينما أنتِ فى حرب مع جسدك، أنتِ حانقة
    - sütün ve krakerlerin. - Yaptığımız her şey çok sağlıklı. Uyumana yardımcı olacaklar. Open Subtitles حليبك وطعامك كل شئ نفعله مفيد جداً
    sütün soğumuş. Hizmetçiyi çağırayım. Open Subtitles حليبك قد برد سأنادي الخادمة
    Ve o emici özellikli yelekleri her azap verici moral konuşmanda süt salgıladığını saklamak için giydiğine eminim. Open Subtitles وأعتقد بأن تلك السترات الماصة بالواقع يخفون واقع فرز حليبك بكلِّ مرةٍ تمنحُ بها
    Pipetim odayı boydan boya aşıp senin meyveli sütüne dalıyor. Open Subtitles وشفاطى يعبر المكان ويبدأ فى الشرب من حليبك
    Kamışım, odanın diğer tarafına uzanıp senin meyveli sütünden içmeye başlıyor. Open Subtitles والآن تصل ماصّتي للجهة الأخرى من الغرفة وتبدأ بشرب مخفوق حليبك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more