| Eğer bir bilseydi muhtemelen tanık koruma programına girerdi. | Open Subtitles | لو كان يعلم. ومن المحتمل أن يدخل إلى برنامج حماية الشاهد |
| Bölge savcısı tanık koruma programının seçeneklerini size anlatmaları için birisini gönderiyor. | Open Subtitles | الأن ، مكتب المدعي العام سوف يرسل شخص إلي هنا للتحدث معكما عن خيارات حماية الشاهد. |
| tanık koruma arşiv odasında sıkıştım. | Open Subtitles | ألتصق في أرشيفات حماية الشاهد. |
| Kayıp bağlantı tanık koruma Programı'nda efendim. | Open Subtitles | الرابط المفقود هو في حماية الشاهد |
| Tamam Sydney. tanık koruma Programı Bölümü'nü ararım. | Open Subtitles | حسناً( سيدني) سوف أتّصل بقسم حماية الشاهد |
| - tanık koruma programında. - Ne? | Open Subtitles | أنه في برنامج حماية الشاهد - ماذا قلت ؟ |
| Diğer yandan müvekkilimin tanık koruma programı için vereceği onay NYPD'nin işine fazlasıyla yarayacaktır. | Open Subtitles | وموكلي بالجهة الأخري، يمكنه الإنتفاع بالطبع التأييد المتحمس من المدعي العام بـ"نيويورك" عندما يدخل اتفاقية حماية الشاهد الخاصة به. |
| Büyük ihtimalle tanık koruma programındadır ve senin iş yatar çünkü şimdiye Arizona'ya giden yolu yarılamıştır. | Open Subtitles | على الأرجح أنه في نظام حماية الشاهد وقضي عليك لأنه كاد يصل إلى (أريزونا) الآن |
| tanık koruma. | Open Subtitles | حماية الشاهد |