| Bazıları zayıf eyaletlerde oldu fakat işin kötüsü çokça gazeteci onları korumak için bolca seçeneği olan yerlerde öldürüldü. | TED | بعضها يحدث في مناطق هشّة، ولكن عددًا هائلًا من الصحفيين يجري قتلهم في مناطق ذات مقدرة كبيرة على حمايتهم. |
| korumak zorunda olduğum insanları öldüren bir vampir yetiştirdiğim için utanıyorum. | Open Subtitles | تخزيني معرفة أنّي ربّيت الوحش الذي يقتل الناس الذين عليّ حمايتهم. |
| Orta Doğuluydu, korumaya çalıştığımız ailelerden birinin çocuğu. | Open Subtitles | لقد كان من الشرق الأوسط وهو من العائلات الذين نحاول حمايتهم |
| Onları korumaya çalışırken aksine kaybettim. | Open Subtitles | لقد حاولت حمايتهم, لكني حسرتهم بدلا من ذلك. |
| Sayın Başkan, insanlar, onları koruma becerimize olan inançlarını kaybediyor. | Open Subtitles | سيدى الرئيس ...الناس بدؤوا يفقدون الإيمان فى قدرتنا على حمايتهم |
| Eğer bunu onlara söylemediyse, şüphesiz ki onları korumak içindi. | TED | وحتماً لم يكن يخبرهم بذلك من أجل حمايتهم |
| Ve sende zamanını onları korumak için harcıyorsun? -Benim ise daha iyi yapacak şeylerim var. | Open Subtitles | وانتي تضيعين وقتك في محاولة حمايتهم لا , ان لدي اشياء اخري افعلها |
| Bazen sevdiklerimizi korumak için onlara yalan söyleriz. | Open Subtitles | أحيانا نكذب على الذين نحبهم من أجل حمايتهم. |
| Millet rahatsız olmaya başladı. Benim işim onları korumak. | Open Subtitles | بدأ الناس يتوترون، ويحتم عليّ عملي حمايتهم |
| Onları, beslendikleri orman arazisinde çokça olan tehlikelerden korumak erkeğin sorumluluğu. | Open Subtitles | يقع على عاتقه حمايتهم من الأخطار التي تعُج بها أرض الغابة حيث يأكلون. |
| Zaman gelir onları korumak için kaçmak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | ربما يأتي الوقت الذي إذا كنت تريد حمايتهم.. يجب عليك أن ترحل |
| Eğer bu korumaya söz verdiğim kişileri bırakmaksa olmaz. | Open Subtitles | ليس إن كان ذلك يعني أن أرحل عن كل من كان يجب عليّ حمايتهم |
| Onları korumaya çalışanlarla da tanışmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أيضا لقاء الناس الذين يعملون على حمايتهم. |
| Gaara'yı koruma altına almadıklarını varsayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نفترض أنهم لا يملكون غارا تحت حمايتهم |
| BM'nin koruması gerektiği insanlara tecavüz etmesiyle hatırlanmaması benim için bir onur kaynağıdır. | Open Subtitles | ... أن الأمم المتـحدة ليست تُـذكر بهتك أعراض الناس الذين يجب علينا حمايتهم |
| Evet ama yetişkinlerin de korunması gerek. | Open Subtitles | نعم، و لكن حتى البالغين يجب عليك حمايتهم |
| korumayı liderlerinden beklediler ama liderleri onları neden koruyacaktı? | Open Subtitles | ويعتمدون على القادة لحمايتهم ولكن حمايتهم من ماذا؟ |
| Tanrılar kızdığında herkes cezalanacak, ve korumaları her birimizin üzerinden geri alınacak. | Open Subtitles | فالآلهة وهم غاضبون سوف يعاقبون الجميع .وسيسحبو حمايتهم من علينا جميعاً |
| Eğer ki bu şeyleri öldürmek geçmişimizi değiştiriyorsa, ne pahasına olursa olsun onları korumalıyız. | Open Subtitles | لو كان قتل هذه الأشياء قد يغير ماضينا، فيجب أن يتم حمايتهم مهما حدث. |
| Araştırmaya devam et. Kimliklerini bilmeden onları koruyamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع حمايتهم حتى نكتشف هويتهم. |
| Her kimsen onları sonsuza kadar koruyamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع حمايتهم للأبد بغض النظر من أنت |
| Artık onları koruyamıyorum. Artık onları koruyamıyoruz. | Open Subtitles | . أنا لا أستطيع حمايتهم أكثر مِن ذلك . نحنُ لا نستطيع حمايتهم أكثر مِن ذلك |
| Koruman gereken iki yavrun var. | Open Subtitles | لديك طفلين عليك حمايتهم |
| O bir masum, ve onu korumamız gerekiyor. | Open Subtitles | إنه واحد من الأبرياء الذين يجب حمايتهم |
| Ama işimiz onları korumaktı ve koruduk da. | Open Subtitles | وظيفتنا هي حمايتهم , و قد قمنا بذلك |
| Kimi hedef aldıklarını bilmiyorum bütün alıcıları hedef alıyor olabilirler. O kadar büyük bir yeri koruyamam. | Open Subtitles | لستُ موقنًا ممّن يستهدفون، ربّما كل المشترين ولا يمكنني حمايتهم في حيّز بذلك الاتّساع |