"حمايتي" - Translation from Arabic to Turkish

• korumaya
• korumak
• korumam
• koruyamazsın
• korumayı
• koruma
• güvenliğim
• koruyamaz
• koruyamazsınız
• koruman
• koruyabilir
• korumama
• koruyucu
• koruyacak
• korumana

Korkma. Sana öldüğümü söylediğini biliyorum. Sadece beni korumaya çalışıyor.
لا تخف، أعرف بأنها أخبرتك بأني مت، كانت تحاول حمايتي

Ve beni korumaya çalıştığın için bunu bana söylemek istemedin.
واعلم انك لم تقل هذا لي لأنك كنت تحاول حمايتي

Bir zamanlar insandı ama ben dev savaşlarına çağrıldığımda beni korumak istedi.
كان رجلاً فيما مضى لكنْ حين استدعيت إلى حرب الغيلان أراد حمايتي

Hangi ölüyü korumam gerektiğini söyle Büyük Atamız.
اخبرني من الفاني الذي يريد حمايتي ايها الجد العظيم

Beni o yıllar boyunca korumaya çalıştın. ve bunun için seni seviyorum.
بأنك كنت تحاول حمايتي طوال كل هذه الأعوام المنصرمة وأنا أحبك لهذا

Üzgünsün, bana zarar vermek istemedin, sadece beni korumaya çalışıyordun ve senin suçun değildi.
انت اسف ، لم تقصد ايذائي انت كنت تحاول حمايتي

kalplerinin derinliklerinde bir yerde... bu iki dedektifin beni ve ailemi korumaya çalıştıklarını biliyorum.
هذين المخبرين كانا فقط يحاولان حمايتي وعائلتي مع تحيات زيـــــاد

Doktor çoktan çözüm yolunu bulmuştu ancak beni korumaya çalıştı.
لقدفهمالدكتورالأمرمنقبل.. لكنه كان يحاول حمايتي

Her zaman beni sevdin ve korumaya çalıştın.
كل ما حاولتِ فعله لي هو حمايتي و حبكِ لي

Beni korumaya çalıştı, belki de hayatımı kurtardı.
لقد حاول حمايتي ربما أنقذ حياتي ولكنهم ..

Tüm bu saçmalıkların beni korumak için olduğunu söylemeye kalkma, çünkü bunu biliyoruz.
ولا تقولي لي أن كل تلك الإجراءات تهدف إلى حمايتي, لأنه أمر غير مفهوم

Bu hem beni korumak hem de bana temas etmek içindi, değil mi?
حسناً , ذلك كان بين حمايتي و ملامستي أليس كذلك ؟

Evet yaptım. Beni korumak uğruna kasabalarını mahvettiler.
نعم, إنها كذلك, لقد تدمرت مدينة هؤلاء الناس أثناء محاولتهم حمايتي.

Öyleyse hangi ölümlüyü korumam gerektiğini söyle bana, Büyük Atamız,
اخبرني من الفاني الذي يريد حمايتي ايها الجد العظيم

Fakat bu insanlar size yardım etti ve benim korumam altındalar.
لكن هؤلاء الأشخاص قد ساعدوكم و هم تحت حمايتي

Bu dava bitene kadar, sen ve oğlun benim korumam altında olucaksınız.
انتي وابنكِ ستبقون في حمايتي حتىننتهيمن هذاالأمر.

Ama bundan kaçamazsın, beni de koruyamazsın.
، لا يمكنك الهروب من الوضع و لا يمكنك حمايتي

Meleğin, beni korumayı bırakıp, geldiği yere geri döneceğini söyledi.
قالت بأن الملائكة سوف تدير ظهرها وتتوقف عن حمايتي

Gereksiz koruma iç güdüsüne kapılabilir, bunu istemiyorum.
انه يفرط في محاولة حمايتي, و انا لا احتاج الحماية

Amcamdan Portekiz'deki güvenliğim hakkında emin olmasını istedim.
لقد سألت عملي ليتأكد عن حمايتي في البرتغال

Ağabeyimin iyi niyetinden şüphem yok ama beni koruyamaz.
، و أنا أحب أخي لكنه لا يستطيع حمايتي من هذا من فضلكِ

korumak mı? Onu durduramıyorsanız beni de koruyamazsınız
تحموني ، لن تستطيعوا حمايتي لن تستطيعوا ايقافه

- Senin için bir sürü şey yapıyorum. Eğer bu şeylere devam etmemi istiyorsan, beni koruman gerekiyor o zaman.
أفعل الكثير من الأشياء، لأجلكَ، إن أردتَ أن أواصل فعلها، فعليكَ حمايتي

Elbisenin kendisi beni soğuktan koruyabilir.
يمكن للبذلة بحد ذاتها حمايتي من البردِ.

O zaman korumama daha da çok ihtiyacın var.
إذا أنتي تحتاجين الى حمايتي أكثر مما تتصورين

Biliyorum, iki işte çalıştı, aşırı koruyucu, bunun için onu seviyorum ama belki babam da olsaydı daha iyi olabilirdi.
أعرف ، وعملت في وظيفتين وكانت تبالغ في حمايتي . وأنا أحبها

Belki bir gün beni koruyacak olursun ama ben birinin korumasına ihtiyaç duyacak kadar güçsüz değilim.
، من المحتمل أن تحميني في يوم من الأيام لكنني لست ضعيفة جداً لتتم حمايتي من قِبل شخص ما

Beni korumana gerek yok.
لا يتحتم عليكِ حمايتي او حماية امي