Tanrıya şükür! Alışverişe asla çıkmam. | Open Subtitles | حمداً للرّب أنني لا أحتمل التسوّق أبداً |
Tanrıya şükür ki, yeniden birleştiler. | Open Subtitles | حمداً للرّب أنهما عادا لبعضهما |
Oh, Susan, Tanrıya şükür buradasın. | Open Subtitles | سوزان)، حمداً للرّب أنكِ هنا) |
Hepinize geldiğiniz için teşekkür etmek ve Karen'a, "Tanrı'ya şükür iyisin bebeğim" demek istiyorum. | Open Subtitles | ولأقول لـ"كارين" ، حمداً للرّب أنكِ بخير يا عزيزتي |
Tanrı'ya şükür, buldun. | Open Subtitles | حمداً للرّب أنك فعلت |
Anladım ki 20 yıl önce olan bir şeyi Lynette'e anlatmak bana düşmez. | Open Subtitles | عن شئ حدث منذ 20 عاماً حمداً للرّب |
Tanrıya şükür. | Open Subtitles | حمداً للرّب. |
Tanrıya şükür! | Open Subtitles | حمداً للرّب! |
Tanrı'ya şükür hayattasın! | Open Subtitles | حمداً للرّب! أنت على قيد الحياة! |
- Evet. Tanrı'ya şükür. | Open Subtitles | نعم - حمداً للرّب - |
- Tabii öyle söyler. Tanrı'ya şükür. | Open Subtitles | حمداً للرّب |
Tanrı'ya şükür. | Open Subtitles | حمداً للرّب |
20 yıllık hatayı Lynette'e anlatmayacak. | Open Subtitles | حمداً للرّب |