| Bu türün kabuğunu kestiklerinde, koyu kırmızı bir reçine buldular. Bu reçine giyim kuşam yapımında kullanılan kumaşların renklendirilmesi için çok iyi idi. | TED | عند قطع اللحاء من هذا النوع ستجد مادة صمغية حمراء داكنة جداً, هذه المادة ممتازة للطلاء ولصباغة الالبسة. |
| Soluk bir teni ve koyu kırmızı gözleri vardı, demişti. | Open Subtitles | ، قال أنها شاحبة و لديها عينين حمراء داكنة |
| koyu kırmızı işte. Hadi. | Open Subtitles | انها حمراء داكنة هيا |
| Bu koyu kırmızı kan. | Open Subtitles | إنها دماء حمراء داكنة. |
| Tanıklar 2006 model, koyu kırmızı Ford minibüs görmüşler. | Open Subtitles | قال الشهود أنهم رأوا شاحنة (فورد) حمراء داكنة من طراز عام 2006 |