Tamam, annen için kuzu yününden battaniye aldım. Edinburgh malı. | Open Subtitles | حسنا , جلبت لأمك صوف حملان مصنوعة يدوياً في أدنبرة |
CharoIIais'den sığır, Périgord'dan domuz, Brittany'den kuzu, Normandy'den dana eti geliyor. | Open Subtitles | لحم بقرى من شاروليز 0 لحم خنزير من بيريجورد000 حملان من بريطانيا ,لحم عجل من نورماندى0 |
Ormanda kaybolmuş iki masum kuzu muydunuz? | Open Subtitles | أأنت ضائع؟ حملان مفقودان تائهان في الغابة؟ |
Tanrı Kuzusu! | Open Subtitles | حملان الرب |
Tanrı Kuzusu! | Open Subtitles | حملان الرب |
Veya hiç ışık görmemiş kuzular. | Open Subtitles | او حملان لم يروا الضوء من قبل |
Ancak çobanlar bazen bir kuzu kaybettiklerinde suçlanan genellikle kurtlar olur. | Open Subtitles | لكن عندما يفقد الرعاة حملان عرضياً فإن الذئاب هي من تُتّهم عادة. |
Rum kadınları mutfakta kuzu gibi olabilir ama yatak odasında kaplan kesiliriz | Open Subtitles | النساء اليونانيات، لعلنا حملان فى المطبخ لكننا نمور فى حجرات النوم |
- 10 tane de kuzu. Kafile reisi için. | Open Subtitles | و عشرة حملان من أجل القادة |
Ve kuzu. kuzu şişi yedik. | Open Subtitles | وحمل، لدينا لحم حملان |
Dışarıda bir sürü kuzu var. | Open Subtitles | هناك حملان ضاله بالخارج |
Burada kuzu yok ki. | Open Subtitles | لا توجد حملان هنا |
Tanrı Kuzusu! | Open Subtitles | حملان الرب |
Tanrı Kuzusu! | Open Subtitles | حملان الرب |
Zavallı küçük kuzular! | Open Subtitles | ! يا لهم من حملان صغار مساكين |
Zavallı küçük kuzular! | Open Subtitles | ! يا لهم من حملان صغار مساكين |
Dışarıda aslanlar ve kuzular var. | Open Subtitles | هناك أسود... وهناك حملان. |