Kahveyle bir savcının karşısında kaldım ve sütyenimde taşıdım. | Open Subtitles | مدعٍ حاصر هذا بين ملف و كوب قهوه و أنا حملته في حمّالة صدري |
Sekiz kişinin parçası ama onu dokuz ay karnımda ben taşıdım. | Open Subtitles | نعيش جميعاً بداخله لكنني حملته في بطني لتسعة أشهر |
Bak, ben o çocuğu tanıyorum. Ben o çocuğu karnımda taşıdım. | Open Subtitles | اسمع ,أنا أعرفه جيدا لقد حملته في بطني |
Bak, ben o çocuğu tanıyorum. Ben o çocuğu karnımda taşıdım. | Open Subtitles | اسمع ,أنا أعرفه جيدا لقد حملته في بطني |
Onu çantamda taşıdım, itip kaktım. | Open Subtitles | حملته في حقيبتي، جعلته يرتطم بأشياء. |
O şeyi New York'un her yerinde taşıdım. | Open Subtitles | حملته في جميع أنحاء نيويورك . |