| Bazen bir kadın hamile olduğunda bebek dünyaya gelmeden, hamileliği biter. | Open Subtitles | أحياناً, عندما تحمل المرأة ينتهي حملها حتى قبل أن يتكون الجنين |
| Bu fotoğraflardaki tarihe göre, hamileliği sırasında annemin asistanı sendin. | Open Subtitles | بالنسبة لتاريخ الصورة انت كنت مساعدة امي خلال فترة حملها |
| İlaç Hamileliğinin son dönemlerinde onu... hayatta Tutmak için tasarlanmıştı. | Open Subtitles | لقد صمّم لكي يبقيها حيّة -خلال الأيّام الأخيرة من حملها |
| Hamileliğinin stresini artırdığını düşündüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان حملها اثر عليها وشكل ضغوطات،و.. |
| Ya da belki hamileliğini baba olamayan kıskanç bir kocadan saklamıştır. | Open Subtitles | أو ربما اخفت حملها من زوجها الغيور الذي لا يمكن أن يكون أبا لطفلها |
| Kızımı yardım olmadan Kucağıma bile alamayacağım. | Open Subtitles | لن أكون قادرة حتّى على حملها بدون مُساعدة |
| Bu yüzden içinde giysileri olan bu bavulu yolladı böylece taşımak zorunda kalmayacakmış. | Open Subtitles | لهذا السبب أرسلت معي حقيبة ملابسها، حتى لا تضطر الى حملها وهيّ قادمة. |
| - Kucağına almak istemediğine emin misin? | Open Subtitles | متأكدة من أنّكِ لا تريدين حملها ؟ ألا يجب عليك أن.. |
| Bir modacı gibi eğitilir ve küçük bir firmada işe girer birisi ile tanışır, hamile kalır, terk edilir. | Open Subtitles | تتدرب في مجال الخياطة تتوظف في شركة صغيرة تلتقي بشاب ويهجرها بعد أن تسبب في حملها |
| Son çareye baş vuruyorum. Doktorlar sana yardım edemez, gemi de annenin hamile kalmasına yol açmış. | Open Subtitles | أنا أتعلق بقشة، الأطباء لا يمكنهم مساعدتك، ووالدتك تظن المركبة كانت سبباً في حملها |
| Üzerine titrediğim bir çocuğa hamile. | Open Subtitles | المرحلة النهائية من حملها طفل, أوليته اهتمامي, |
| hamileliği beşinci ayı da geçti. | Open Subtitles | يجب أن تكون في الشهر الخامس من حملها الآن |
| Bazen sadece elinde Tutmak bile yeterinde rahat hissettirebilir. | Open Subtitles | أحيانًا حملها في يدك يمكن أن يكون مريح بما يكفي |
| Hamileliğinin 8. ayında ve seni ilk defa görüyorum. | Open Subtitles | أقابلك للمرة الأولى اليوم في ثمانية شهور من حملها |
| Lezbiyen ve hiçbir çalışma arkadaşı da olmaz çünkü hala hamileliğini sır olarak saklamaya çalışıyor. | Open Subtitles | وكل زملائها في العمل في الأرجاء, لأنها تحاول, إبقاء حملها سراً. |
| Kucağıma alabilir miyim? Lütfen. | Open Subtitles | هل أستطيع حملها رجاءً |
| Evet, ben de öyle. Ama şimdi burada onu taşımak için çok azız. | Open Subtitles | أجل لكن هناك العديد من الحاجات علينا حملها الان |
| - Kucağına almak ister misin? | Open Subtitles | أتريدين حملها ؟ |
| Annenin Hamilelik döneminde travma geçirip geçirmeyeceği çok önemlidir. | Open Subtitles | اذا ما تعرضت الأم للأذى خلال فترة حملها كل هذا مهم |
| Örneğin kaç enerji birimi bunu tutabilir? | TED | ما عدد وحدات الطاقة التي يمكنه حملها على الفور؟ |
| Şunu tutar mısın? | Open Subtitles | أيمكنكِ حملها رجاءً، إنّها حارّةٌ جداً |
| Ailem ve ben daha hafif ve taşıması benim için daha kolay olacak bir trampet düzeneği tasarlamak için bir mühendisle birlikte çalıştık. | TED | لذلك عملت أنا وعائلتي مع أحد المهندسين لتصميم الطبلة و الحمالة و التي من شأنها أن تكون أخف وزناً و يكون حملها أسهل. |
| Ben masa numaramızı alayım, sen de taşıyabileceğin kadar içki getir. | Open Subtitles | سأذهب لإيجاد مائدتنا خذ أقصى المشاريب التي يمكنك حملها |
| Sonunda kader onu sana taşıdı. | Open Subtitles | متمنياأنتفقس, والإيمان أخيراً حملها إليك |
| -Canın cehenneme! Ben Taşıyabilirim. -Ver şu lanet olası çantayı bana. | Open Subtitles | عليك اللعنة ، أستطيع حملها ــ أعطني الحقيبة |