Sonra da Eve'in onun yedeği olduğunu bilmediği hakkında çocukça bir oyun. | Open Subtitles | وبعد ذلك روتين طفولي حول لا يعرف حواء كانت ممثلها البديل. |
Şimdi, biz bilerek Eve'i koruyoruz erkek cinsi ile direkt temastan... | Open Subtitles | ...الآن، لقد تعمدت حماية حواء من أي إتصال مباشر بالجنس الذكرى. |
Yok. Eve, Müzik Ödüllerinde harika. İşte ona bayıldım. | Open Subtitles | لا، لا، لا لكن قمة حواء في صباحا أي ذلك كان حار أنا أهزّ ذلك |
Bu yüzden ilk başta kendini sana Eve olarak tanıttı. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أنها أول مرة قدمت نفسها على أنها حواء. |
Gerçek budur. Adem ile Havva bir küçük adam ve kadın. | Open Subtitles | لمعلومة ان آدم و حواء كانوا رجل و امرأة سود صغار |
İncile göre Eve bizatihi kadın sembolu olmaktadır. | Open Subtitles | حواء الكتاب المقدس هي النموذج الأصلي الجماعي، رمزا للمرأة في حد ذاته. |
# Güzeller güzeli Eve küvette İzin ver seni fırçalayayım # | Open Subtitles | ♪ حواء جميلة في الحوض ♪ ♪ اسمحوا لي أن فرك ♪ |
Bayanlar baylar, karşınızda Eve Carmichael. | Open Subtitles | السيدات والسادة، هل يمكنني ان اقدم حواء كارمايكل. |
Hep bir parçasını yaşamak istemiştim ama Eve gelene dek yaşayabileceğimi düşünmemiştim. | Open Subtitles | أردت فقط أن تلعب دورا، ولكن لم اعتقد ابدا ان بوسعي حتى جاء حواء على طول. |
Eve harika olmaya doğru yol alabilir ama bana göre o harikalık bu yaz yaşandı bile. | Open Subtitles | حواء قد انتقل إلى العظمة، لكن وفقا للي عظمة بالفعل حدث هذا الصيف. |
Eve trene binecek ve sinir hastalığından âzâde bir yetişkin hayatına yol alacak. | Open Subtitles | حواء سوف تحصل على متن القطار لحياة كبروا خالية من عصاب. |
Sana kızgındım, çünkü Eve ile çıktığını sandım. | Open Subtitles | كنت مجنونا في لكم، لأنني أعتقد أنك وتعود حواء. |
Hepiniz Eve hakkında herşeyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم جميعا تعرفون كل شيء عن حواء. |
Bazı gazetelerde Eve'in performansı hakkında eleştiriler çıktı. | Open Subtitles | قامت صباح اليوم بعض الصحف بفرقعة عن أداء "حواء". |
Aşıklar önce ayrılır, sonra biraraya gelirler. Eve, ben günahkâr bir adamım. | Open Subtitles | الأحبّـاء إفترقـوا من قبل ولسوف يتقـابلون سوية مجدداً حواء)، أنـا رجل شرّير) |
Bu DNA yapısal olarak Eve'ninkine benziyor fakat mükemmel bir uyum yok. | Open Subtitles | هذا الـ"دي إن أية" بشكل مبدئى "مشابهة لـ"حواء لكنّه ليس متماثل تماما ً |
Press, bu Eve'in hatası değil. O da bir insan. | Open Subtitles | بريس"، هذا ليس خطأ" حواء" إنه إنسانة أيضا" |
Eve Alexander, Suffolk Bölge Savcısı. | Open Subtitles | حواء alexander ,suffolk مدعي عام منطقة مقاطعةِ. |
Rahip kıyafetindeki hiçbir adama güvenmeme isteksizliği yaşarken kendisi Havva'dan beri Hristiyanlık âlemindeki gördüğüm en büyük yılan bence. | Open Subtitles | بينما أشمئز من تشويه سمعة أي رجل يُعتبر مقدّسًا، إنه أكبر غدّار في النصرانية منذ الشخص الذي عضّ حواء. |
Martina, Eva umrumda değil. | Open Subtitles | - لا يهمني حواء. |
Hawa Abdi : 20 yıldır Somali'de bir çok insan savaşıyordu. | TED | حواء عبدي: الكثير من الناس -- 20 سنة للصومال-- كانوا يقاتلون. |