Kaynama, sekiz hafta kadar önce... - ...olduğuna işaret ediyor. | Open Subtitles | يشير الإلتئام أنّ ذلك قد حصل قبل حوالي ثمانية أسابيع. |
sekiz kadar devesi var ve bu işe 30 yıl önce başladı çünkü at beslemenin çok sıradan olacağını düşünmüş. | TED | لدية حوالي ثمانية منهم وبدأ قبل 30 عاماً لأنه اعتقد أن الأحصنة كانت مملة جدًا. |
Bağırsakta, vücudunuzdaki doku hücrelerinden yaklaşık sekiz kat daha fazla mikroorganizma olduğu ortaya çıkıyor. | TED | وتبين أن هناك حوالي ثمانية أضعاف الكائنات الحية الدقيقة في أمعائك كخلايا الأنسجة في جسمك، |
çocuk sayısı, bir, iki, üç, dört, kadın başına sekiz çocuğa kadar çıkıyor. | TED | واحد، اثنان، ثلاثة، أربعة، وحتى حوالي ثمانية أطفال لكل امرأة |
Bu aşamada cenin sekiz santimetre boyundadır. | Open Subtitles | في مرحلتك، الجنين ما زال فقط حوالي ثمانية سنتيمترات، لكنّنا يجب أن ما زلنا |
Yetki alanından sekiz bölge uzaktasın. | Open Subtitles | تضعك حوالي ثمانية قطاعات بعيدا عن سلطتك القضائية |
Burada sekiz ay önce çalıştık. | Open Subtitles | لقد عملنا في هذا المكان منذ حوالي ثمانية اشهر |
sekiz gün öncesine kadar kız arkadaşıyla deniz gezisindelermiş. | Open Subtitles | خرجَ في رحلةٍ بحريّة مع فتاة منذ حوالي ثمانية أيّام |
Çıkışta sekiz erkek anahtarlığıma bakmak için yanıma geldi, biliyor musun? | Open Subtitles | أتدرين، حوالي ثمانية رجال أتوا إلي بعد العرض ! لمعرفة خدعتي |
Sanırım sekiz kişi onu kaldırdık sokağın altına bıraktık. | Open Subtitles | أخذناها، حيث رفعناها وحملناها من أمام البناية، حوالي ثمانية منّا |
Alt tarafı sekiz kişinin dinleyeceği bir konuşma olacak. | Open Subtitles | إنها خطبّة واحد سيستمع لها حوالي ثمانية آخرون. |
Ben Noel Baba'ya inanmayı sekiz yaşındayken bıraktım. | Open Subtitles | توقفت عن الاعتقاد في سانتا عندما كان عمري حوالي ثمانية. |
Yedi sekiz şişe gazoz. | Open Subtitles | حوالي ثمانية زجاجات دكتور بيبر |
sekiz dokuz kişiydiler. | Open Subtitles | حوالي ثمانية أو تسعة منهم جاءَوا |
neydi Joe, sekiz yaşında mıydı korkudan aklımızı kaçırmıştık. | Open Subtitles | - جو ما كان، حوالي ثمانية آنذاك - كانوا خائفين من عقولنا. |
Şimdi normalde bu zamana kadar Steve'in zaten sekiz bardak kahvesi vardı... | Open Subtitles | جون الآن، عادة بحلول هذا الوقت... كان ستيف بالفعل حوالي ثمانية أكواب من القهوة... |
Güneş gibi yıldızlar nispeten daha küçüktür. Hidrojen yakarak helyum verirler. Güneş'ten yaklaşık sekiz kat daha ağır yıldızlar ise çekirdeklerindeki helyum tükense bile yanmaya devam ederler. | TED | الآن، النجوم المشابهة لشمسنا ذات الحجم الصغير نسبيًا تحرق الهيدروجين إلى هيليوم، لكن النجوم الأثقل التي تبلغ حوالي ثمانية أضعاف كتلة الشمس تواصل هذه الدورة الملتهبة حتى بعد أن تستنفد عنصر الهليوم في جوفها. |
sekiz kadar karbon atomu alalım, yanında da 20 kadar hidrojen atomu, bunları doğru şekilde bir araya getirdiğinizde bu mucizevi sıvıyı elde edersiniz. Yüksek enerji içeren ve bir çok yararlı ürüne ve yakıta dönüştürülmesi çok kolay. | TED | أنت تأخذ حوالي ثمانية ذرات كربون أو زيادة، حوالي 20 ذرة هايدروجين، تقوم بوضعهم معاً بالصورة الصحيحة بالضبط وتحصل على هذا السائل العجيب، الكثيف بالطاقة وسهل جداً لصقله إلى عدد من المنتجات المفيدة والوقود. |
sekiz dakika mı? | Open Subtitles | حوالي ثمانية دقائق؟ |
İkinci mi? Biz en az sekiz görüş sunduk. | Open Subtitles | أعطيناكم حوالي ثمانية آراء |