"حوض استحمام" - Translation from Arabic to Turkish

    • küvette
        
    • küvet
        
    • bir jakuzi
        
    • küvetin
        
    • banyo
        
    • küveti
        
    • küvete
        
    • Küvetim
        
    • küvetine
        
    • jakuziye
        
    • jakuzinin
        
    • küvetinde
        
    İçi buz dolu bir küvette uyandım. Open Subtitles استيقظت للتو وجدت نفسي في حوض استحمام مليء بالثلج
    Eğer ona bakarsan, böbreksiz bir şekilde buz dolu bir küvette uyanırsın! Open Subtitles واذا نظرت اليه سوف تستيقظ في حوض استحمام ملئ بالثلج و الكليتين أُخذوا
    Yeme şu yulafı. Bu üçüncü küvet oldu. Open Subtitles كف عن تناول الشوفان، هذا ثالث حوض استحمام تأكله
    Hangi kadın bir jakuzi ve 400 güle karşı koyabilir ki? Open Subtitles أعني, ما لايمكن لأمرأه أن تقاومه حوض استحمام وحوالي 400 وردة؟
    Bir kere onu buz dolu küvetin içinde deli gömleğinden kurtulmaya çalışırken bulmuştum. Open Subtitles لقد وجدته من قبل فى حوض استحمام ملئ بالثلج وهو يحاول فك قيود
    Sıcak bir banyo yapayım. Open Subtitles يجب أن أقفز إلى حوض استحمام بالماء الساخن
    Mikrodalga, spa küveti ve kablolu televizyon tüm odalarımızda mevcut. Open Subtitles جهاز مايكروويف و حوض استحمام بالمعادن و سلك كايبل بكل وحدة
    Dolu bir küvete koy ve taşmaz. Open Subtitles لو وضعتيها في حوض استحمام مليء لن يفيض الماء.
    Küvetim yok yani ilk iki sayfadakiler elendi. Open Subtitles لا أملك حوض استحمام لذا تخطيت أول صفحتين ونحن بمنتصف موسم الشتاء
    Bu gece fena çarpıldın, değil mi? banyo küvetine düşen saç kurutucusu gibi. Open Subtitles لقد قضي عليك في هذه الليلة, مثل مجفف شعر في حوض استحمام
    Şey, kaza olsa bile hala, 911'i aramak yerine cesedi jakuziye atan birini arıyoruz. Open Subtitles حتى لو كان غير مقصود، ما زلنا نتعامل مع شخص ملقاة جسدها في حوض استحمام بالماء الساخن بدلا من استدعاء 91 1.
    Birazdan da jakuzinin siftahını yaparız. Open Subtitles فكرت بإنه يمكننا الزهاب في إلى حوض استحمام
    Neden küvetinde kocan yerine bir yabancı bulunuyor? Open Subtitles و الآن ، ما سبب وجودكِ في حوض استحمام مع رجل غريب بدلاً من زوجكِ ؟
    Evren aynı küvette dalgalanan bir su gibi Büyük Patlama sonrası titreşen sıcak bir sıvı halindeydi. Open Subtitles سائل ساخن يهتز بعد الانفجار العظيم كموج من المياه في حوض استحمام
    Üçüncü karısının hayatı küvette ölümle son buldu. Open Subtitles زوجته الثالثة انتهى بها الأمر ميّتة فى حوض استحمام
    Suyla işkenceyi veya su ya da küvette su altında tutulmalarını çıkaramayız şüphelinin sadist olması muhtemel. Open Subtitles لا يمكننا استبعاد محاكة الغرق او الاحتجاز تحت الماء فى حمام سباحة او حوض استحمام من المحتمل ان يكون الجانى سادى
    Ben terkedildiğimde genellikle küvette.. Open Subtitles عندما يتمُ التخلّي عنّي، عادةً ينتهي بيَّ المطاف أنتحبُ في حوض استحمام.
    Bir kova su alırsam yada bir küvet ve onu basitçe titreştirirsem dalgalar elde ederim. Open Subtitles لو أخذتُ دلوًا من الماء، أو حوض استحمام وقمتُ بهزّه تنشأ موجاتٌ، موجاتٌ تتحرّك
    Gelirken bir küvet gördüm baba, girsem sıkıntı olur mu? Open Subtitles اعتقد بأني رأيت حوض استحمام ساخن، يا ابي هل يوجد مانع إذا قمت بالغطس فيه؟
    Bu yol kenarında ters duran bir jakuzi. Open Subtitles .. إنه حوض استحمام مقلوب موضوع على جانب الطريق
    Sonra telefonu olmayan bir otelde buz dolu bir küvetin içinde uyandım. Open Subtitles ثم استيقظت و انا أصرخ في نزل ما في حوض استحمام ملئ بالثلج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more