- Şimdi hallederim. - Halletmen lazım, havuz görevlisi sensin. | Open Subtitles | ـ سأسوى أمرها لأجلك ـ هذا عملك كمدير حوض سباحة |
Son aşamada, cihaz altına havuz şeklinde bir delik açmak için kendi makinemi yapmak zorunda kaldım. | TED | ومن اجل مخططي كان يجب ان أبنى آلتي الخاصة لكي اصنع ما يشابه حوض سباحة اسفل الجهاز |
Zemine havuz yapmak, bize yer kazandırdı. | Open Subtitles | وضع حوض سباحة تحت هذه الأرضية كانت فكرة عظيمة وفرت لنا مبناً آخر |
Bu aslında bir yüzme havuzu, yukarıdan doğal ışık geliyor. | TED | هذا حوض سباحة والأضواء الطبيعية تأتي من أعلى. |
Islanmadığının farkındasın herhalde... Burda havuz yok, öyleyse boğulmuyorsun di mi? | Open Subtitles | ،لن تفعلها, تفضل أن تكون مبتل لا يوجد حوض سباحة هنا, و بالتالي لن تغرق, أليس كذلك؟ |
havuz, sauna ve jakuzisi bulunan sekiz bin metrekarelik. | Open Subtitles | مساحته 8000 قدم مربع وهناك حوض سباحة, حمام بخار و جاكوزى |
-Sonra havuz için çukur açılmıştı, oraya gömdüm onu | Open Subtitles | ثم كانت هناك حفرة لأننا كنا سنضع حوض سباحة ودفنته فيها أبي لقد وصلنا |
Senin arka bahçende bir havuz var, çöpleri oraya boşaltabilirsin. | Open Subtitles | لديك حديقة خلفية, حوض سباحة, تخلص من النفايات هناك |
Hepimizin odası var. Şelaleli havuz, barfalan da var. | Open Subtitles | نعم إنه رائع, لدبنا غرفة خاصة وهنالك حوض سباحة وشلال ومنصة قفز وكل شيء |
Ayrıca bir havuz bar, beş uluslararası restoran, spa spor salonu, gece kulübü ve tabii ki plaj ve plaj kulüpleri de. | Open Subtitles | وهناك أيضاً حوض سباحة, وخمسة مطاعم عالمية منتجع مركز صحي, نادي ليلي و بالتأكيد شاطئ و نادي الشاطئ |
Bir havuz dolusu dansçılar ya da smokin gibi değil pek şaşalı değil ama içten bir söz. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس حوض سباحة ملئ بالراقصين أو تكس وليس كبير جدا ولكنه عهد ووعد |
Bu adam malikanesinin arkasına havuz mu yaptırıyor? | Open Subtitles | الرجل وضع حوض سباحة في الجزء الخلفي من منزلهِ الفخم؟ |
Japon balığın için yüzme havuzu yapacağım. | Open Subtitles | و سأنشئ حوض سباحة خصيصاً من أجل سمك الزينة خاصتك |
Kendine ait güzellik salonun olimpik yüzme havuzu, spa, her sabah hizmetçin olabilir. | Open Subtitles | يمكن ان يكون لديك صالون التجميل الخاص بك حوض سباحة أولمبي , حمام بخار خدمة فنادق كل صباح |
Tabii, Akdeniz evinde yüzme havuzu vardı ama... | Open Subtitles | بالطبع المنزلُ الآخر يحتوي على حوض سباحة |
havuzlu ve şelaleli ve ön bahçede otlayan bir zürafa. | Open Subtitles | مع حوض سباحة وشلال و زرافة القضم على الفناء الامامي. |
Kimsenin havuzuna işemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | اوه مطار اليس كذلك انت لا تبول في حوض سباحة احدهم اليس كذلك |
O dadan çıkıyorsunuz ve erimiş kardan adamların oluşturduğu bir havuza geliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت غادرت الغرفة ووجدت نفسك أمام حوض سباحة مليء برجال الثلج المنصهرين |
Başarılı ve ellilerinde bir kadınsan, küçük bir havuzda debeleniyorsun. | Open Subtitles | لذا إن كنت امرأة ناجحة ..بالخمسون من عمرك هناك حوض سباحة صغير جداً |
Gayet rahattır. Havuzları da var. | Open Subtitles | المكان مريح وبه حوض سباحة. |
Sen karanlık yüzme havuzunda kıyafetlerimi yırtarken. İnsanlar konuşur. | Open Subtitles | أنت تقوم بنزع ملابسي في حوض سباحة خالٍ، الناس قد تتحدث |
Kapalı havuzumuz ve 24 saat açık spor salonumuz var. | Open Subtitles | هناك أيضاً حوض سباحة داخليّ وناد رياضيّ يفتح 24 ساعة |
Görme yeteneğimi yüzme havuzundaki bir kazada 14 yaşında kaybettim. | TED | فقدت بصري في سن الرابعة عشر في حادث في حوض سباحة. |
Kıskandın mı? Bu zeminin altında bir havuzun olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف أن هناك حوض سباحة تحت هذه الأرضية؟ |
Hıyarın birinin havuzunu temizlediğin için kaç tane provayı kaçırdın? | Open Subtitles | كم عدد المرات التى تخلفت فيها عن حضور التدريب لإنشغالك بتنظيف حوض سباحة أحد المعاتية ؟ |