"حولها" - Translation from Arabic to Turkish

    • etrafında
        
    • etrafındaki
        
    • etrafta
        
    • hakkında
        
    • etrafına
        
    • çevresinde
        
    • etrafa
        
    • Etrafından
        
    • onu
        
    • konuda
        
    • ilgili
        
    • buralarda
        
    • ona
        
    • yanında
        
    • etraflarındaki
        
    Star, etrafında pervane olmak iyi, ama sakın ayağına basayım deme. Open Subtitles ثم در حولها كأنها نجمة ولا تدس على إصبع قدمها البشع
    Orada bir ayna vardı ve etrafında yüzlerce isim yazılıydı. Open Subtitles و كان هناك مرآة، و كانت حولها مئاتُ الأسماء المكتوبة
    etrafındaki küçük yazılar bazı gerçekleri açıklıyor. TED وكل من الاجزاء الصغيره حولها تشرح حقيقه ما.
    Bu aslında bayağı hünerli. etrafta olması güzel bir şey. Open Subtitles انه فعلا مفيد جداً انه من الجيد أن يكون حولها
    Senin hakkında da daha önce bilmediğim, anlamadığım şeyleri öğrendim. Open Subtitles الآن أفهم أشياءً حولها لمْ أفهمها من قبل، وعنك أيضاً.
    Şu anda etrafına bakıyor, sanki bir şey istiyor gibi. Open Subtitles انها تنظر حولها .. يبدو أنها تبحث عن شيء ما
    Birisinin dünyanın Odile'nin , çevresinde bölündüğünü anlaması için ona bakması yeterliydi. Open Subtitles مجرد النظر إليها كافي لإدراك أن العالم ينهار من حولها
    İki at birbirini parçalamış mezarlar açılmış ve kemikler etrafa saçılmış. Open Subtitles حصانان إلتهما بعضهما البعض القبور فغرت فاها و ألقت بالعظام حولها
    Kayaya doğru akan suyu düşünürsek, su sadece Etrafından akıp gidecek. TED إذا فكرنا عن الماء الذي يتدفق نحو صخرة، سوف يتدفق حولها.
    Yörüngelerin etkisinden nesneler etrafımızda dolanıyor yada biz onların etrafında dolanıyoruz. Open Subtitles ومن تأثير المدارات ،من الأشياء التي تدور حولنا أو ندور حولها
    Julie, evinde, işyerinde ve okulunda bu çevresel çözümleri uygulayabileceği için, bu çözümler onun etrafında yaşayan herkesi etkileyecektir. TED لأن هذه الحلول البيئية التي يمكن أن تتخذها جولي في منزلها و مكان عملها و مدرستها .تؤثر على كل من يعيش حولها
    Sosyal ağ araçları, hikâyemizi duymak için seyircinin etrafında toplandığı TED أدوات التواصل الأجتماعي، إنها نيران المخيم الرقمية حيث يتجمع حولها الجمهور كي يسمع قصتنا.
    Neyse ki etrafındaki boşluğa etkilerini gözlemleyebiliyoruz. TED لحسن الحظ، نحن قادرون على رؤية تأثيرها على الفضاء حولها.
    Başka zeki yaşam formlarının mümkün olup olmadığını ya da onların etrafındaki dünyayı nasıl algıladıklarını kim bilebilir? TED فمن يدري ما هي أشكال الحياة الذكية الأخرى الممكنة، أو كيف تتعامل مع العالم من حولها.
    Ayrıca ter-arılarımız var, bunlar etrafta uçuşan küçük organizmalar. TED لدينا أيضا النحل العرق ، وهذه هي الأحجار الكريمة قليلا تحلق حولها.
    etrafta çok sayıda klorofil bulunduğunda aynı şekilde çok fazla yeşil ışık görmektedirler. TED عندما يكون هناك الكثير من الكلوروفيل حولها ، فأنهم يرون الكثير من الضوء الأخضر.
    Açıkçası orada helak olan Kroloteanslar bunun hakkında bir şey bilmiyordu. Open Subtitles من الواضح الكرولوتينز الذين ماتو هناك لم يعرفوا أي شيء حولها
    Onun hakkında olumsuz bir şey söyleyecek biri olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أقدر على التفكير بأحدٍ بإمكانه قول شيءٍ سيء حولها.
    Ve neden sadece bir kimlik etrafına bir tel koyup onu özel mülkiyet ilan edince zenginlik haline gelir? Open Subtitles وما السبب في أنها لا تصبح فقط ثروة عندما بعض الكيانات يضع سياجا حولها و يعلن انها ملكية خاصة؟
    Ve arkadaşım çevresinde mayın döşenmiş olduğunu söyledi. Open Subtitles قال صديقي أنّ هناك ألغاماً أرضيّة حولها بالكامل
    Vahşileşip etrafa bir şeyler fırlatmaya kalkmaz öyle değil mi? Open Subtitles هي لن تصبح عنيفة وترمي الأشياء من حولها, أليس كذلك؟
    Bu, eğer milyarlarca yıl uğraşıp Etrafından dolaşsaydınız, neye benzeyeceğinin görüntüsüdür, değil mi? TED هكذ، لو أمكنكم السفر حولها في بلايين الاعوام، ستبدو لكم، صحيح؟
    Ve bu konuda biraz düşünmenizi istiyorum, kendi hissettiklerinizi hatırlayın, bununla karşı karşıya kalmak sinir bozucudur. TED واريدكم ان تفكروا قليلا حولها ,تذكروا انفسكم من المزعج وصولك لهذا الشيء
    Arabalarımızın, etraflarındaki her şeyi inanılmaz bir şekilde görmelerine ve sürüşle ilgili tüm kararları vermelerine olanak sağlayan sensörleri var. TED سيارات تحوي مجسات تمكنها بصورة سحرية ان ترى كل شيء من حولها وتتخذ القرارات في كل منحى من مناحي القيادة
    O buralarda oldukça kimse tahta bakmaya cüret edemez. Open Subtitles بمن حولها لن يجرؤ أحداً النظر إلى العرش.
    Kız, yanından geçerken ona bakıp devasa sivilcesini görüp kıkır kıkır gülüyor. TED وها هي تراه يحوم حولها . وترى البثور الكبيرة و تبدأ بالضحك
    Bütün yapmacık hareketleri bırakıp yanında doğal olabileceğiniz biri. Open Subtitles هذا النوع من الرجل الذي يمكن أن تسلط كل الموانع ويكون حقا نفسك حولها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more