Önce, kolu çok yavaşça ileri ittim ve etrafımdaki laboratuvar bulanıklaştı. | Open Subtitles | في باديء الأمر، دَفعتُ العتلة ببطء وبدأت فى عدم الاحساس با المعمل من حولى |
Çünkü bu etrafımdaki kişileri hayatlarından bezdirmiş olmalıdır. | Open Subtitles | لأننى لابد وأن أكون قد أحلت الحياة جحيماً لمن كانوا حولى |
Bu uyku değil. Her nasılsa Etrafımda. | Open Subtitles | إنه ليس نوماً إنه يدور حولى هنا وهناك بطريقة ما |
Etrafımda fazla vakit geçirme, asker. | Open Subtitles | لا تقضى الكثير ، من الوقت تتجولين حولى ، أيتها المجند |
Çevremde memnun adamlar istiyorum. Uğurlu şeylerinizi yanınıza alın. | Open Subtitles | انا اريد إناس لهم جاذبية حولى كى يجلبوا لى الحظ السعيد |
Sadece etrafıma baktığımda güvenebileceğim kimseyi görememek beni hasta ediyor. | Open Subtitles | فقط انا تعبت من النظر حولى بدون معرفه فى من اثق |
Böyle insanlar yanımda olduğu sürece nasıl yalnız kalabilirim ki? | Open Subtitles | ععندما يكون حولى الكثير من الناس كيف اكون وحيد؟ ؟ |
Kapı kilitli değildi, içeri girdim, etrafa baktım... kimse olmadığını görünce dışarı çıktım. | Open Subtitles | لم يكن الباب موصدا, فدخلت ونظرت حولى لم يكن احد بالداخل, فأنصرفت |
Evli misiniz? Hayır. Beni bir şöminenin önünde, etrafta çocuklar koştururken hayal edebiliyor musunuz? | Open Subtitles | لا ، هل يمكنك تخيلى أجلس بجانب المدفأة و حولى الكثير من الأولاد |
Onu hissedebiliyorum... sanki biri boğazıma birşeyler tıkıyor gibi... sanki etrafımdaki hava beni boğuyor gibi. | Open Subtitles | أستطيع أن أُحس به وكأن أحداً يخنقنى ويضغط الهواء من حولى |
Yüzerken, etrafımdaki sorunlardan arınmak benim için daha kolaydı, ve sadece yüzdüm. | Open Subtitles | كان أسهل لى أن أقفز إلى الحمام وأنسى كل الفوضى من حولى وأعوم فقط |
Ben de kendimi mutsuz ettim, ve etrafımdaki herkesi mutsuz ettim, yılda fazladan 5000$ için. | Open Subtitles | وجلعت نفسي بائس وكذلك كل من حولى مقابل زيادة 5000 دولار |
Etrafımda bir kasırga hortumu dönüyor haydi beni kollarına al. | Open Subtitles | "تلتفّ الأعاصير حولى كالتفافة النحل فى الصحراء الواسعة" "احتويهم بأذرعتك" |
Ve renkler, birçok canlı renk Etrafımda benimle beraber uçuyordu. | Open Subtitles | ،... وألوان الكثير من الألوان اللامعة التى كانت تطير حولى |
Hastane ve laboratuvar köşelerinde hastalık ve ölümün hep Etrafımda olduğuna inanarak büyüdüm. | Open Subtitles | انا نضجت فى مختبارات و مستشفيات المرض و الموت كانوا دائما حولى |
Ortada dururken Çevremde her şeyin olup bitişini seyrettim. | Open Subtitles | كنت أراقب كل شيء يجرى من حولى بينما أنا واقفة فى المنتصف |
Ortada dururken Çevremde her şeyin olup bitişini seyrettim. | Open Subtitles | كنت أراقب كل شيء يجرى من حولى بينما أنا واقفة فى المنتصف |
Ancak kafamı kaldırmak ve etrafıma bakınmak için zamanım oldu. | Open Subtitles | لقد كنت بالكاد لدى الوقت لأرفع رأسى وانظر حولى |
Kendime gelip etrafıma baktığımda... | Open Subtitles | عندما أفقت و نظرت حولى |
Senin gibi bir adam. Bu adamın hep yanımda olmasını istiyorum. | Open Subtitles | . رجل مثلك وأحتاجه حولى كل الوقت |
etrafa bakıyorum , komutlar savuruyorum. Ne yaptığını ya da ne ol olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | انظر حولى وانفذ الاوامر ولا أدرى ماهيتها او اى شىء |
Dünya üstüme üstüme gelirken bile... onunla en olağanüstü günlerimi geçirdim. | Open Subtitles | معها حتى حين انهار العالم حولى جربت احلى اللحظات. |
Arkamı döndüğümde gitmemi işaret etti, onu düşünmememi. | Open Subtitles | حين تلفتت حولى ، أشار لى بالمضى ، و ألا أفكر فيه |
Hadi bakalım. O orospu çocuğu her yandan üstüne saldıracak. | Open Subtitles | ،هيا , ذلك الأحمق سوف يكون حولى |