Boynunda bir iple dolaşıyor ve bunu bilmiyordu. | Open Subtitles | لقد كان يسير كمن يربط حول رقبته حبل ولا يدري |
Boynunda kocaman bir kaya asılı olarak | Open Subtitles | سيكون من الأفضل له تعليق حجر رحّى كبير حول رقبته |
Boynunda tasmasıyla pislikleri küreyen korkak ödleğin tekiydi. | Open Subtitles | حقير متواضع بقلادة حول رقبته و يكنس القذارة |
Son gördüğümde Markham'ın Boynuna kelepçe saracak gibiydi. | Open Subtitles | ليس آخر مرة رأيتهم فقد كان ينظر له وكأنه سيلف لوح خشبي حول رقبته |
Hızla Boynuna doladım ve onu parmaklıklara ittim. | Open Subtitles | حول رقبته بسرعة شديدة، ثم دفعته فوق الدرابزين اللعين |
Boynundaki tapıncağı vermesini tercih ederdim. | Open Subtitles | كُنتُ أفضّل أنّه أعطاني الصنم الذي حول رقبته. |
Ölüm nedeni, önceki kurbanlarda da olduğu gibi, boğulma, ...bu Boynundaki izlerden belli. | Open Subtitles | سبب الموت خنق، متّسق مع الضحايا السابقون، كما هو مقترح من قبل علامات الحرق حول رقبته. |
Beyaz adam zencinin ağırlığını Boynunda taşıyordu, tıpkı bir albatros gibi. | Open Subtitles | الأبيض يحتمل وزن الزنوج حول رقبته مثل طيور القطرس |
Büyükelçi Wilson, Boynunda bir ilmek ile basın toplantısı düzenledi ve basın açıklamasında şunları söyledi: | Open Subtitles | وحضر السفير لمؤتمر صحفي وهو يضع حبلاً حول رقبته وقال للصحفيين |
Büyükelçi Wilson, Boynunda bir ilmek ile basın toplantısı düzenledi ve basın açıklamasında şunları söyledi: | Open Subtitles | وحضر السفير لمؤتمر صحفي وهو يضع حبلاً حول رقبته وقال للصحفيين |
Sorgudaki melek, anahtarı Boynunda asılı bir zincirle giyiyor olacak. | Open Subtitles | ذلك الملاك في السؤال سوف يرتدي مفتاح في سلسلة حول رقبته. |
Orospu çocuğu buraya Boynunda bir el bombasıyla geldi. | Open Subtitles | جاء إلى هنا مع قنبلة حول رقبته |
Tel hâlâ Boynunda. | Open Subtitles | السلك مازال حول رقبته السائق أصبح |
Boynunda balmumu sayıları olmadığını hiç görmedim. | Open Subtitles | لم أراه قط بدون رقم من الشمع حول رقبته |
Evet, Boynuna bir ilmik geçirilip çırılçıplak pencereden atılmıştı. | Open Subtitles | نعم ، ورمى عاريا مع انشوطة حول رقبته من النافذة |
Evet, Boynuna bir ilmik geçirilip çırılçıplak pencereden atılmıştı. | Open Subtitles | أجل فقد رمي عارياً وحبل المشنقة حول رقبته من على النافذة |
Dr. Fanatik bir torbaya koyup Boynuna asmak ister belki. | Open Subtitles | الدكتور محب الرياضة يمكن أن يضعه بمادة صمغية و يعلقها حول رقبته |
- Bir pektoral firavunun Boynuna astığından. | Open Subtitles | ـ إنها عليقة صدرية كان الفرعون يلبسها حول رقبته |
Küçük parmağında bir yüzüğü Boynundaki zincirde taşıdığı 100.000 dolarlık şanslı poker fişi vardı. | Open Subtitles | لقد ارتدى خاتماً حول خنصره و ارتدى فيشة جالبة للحظ تساوي مئة ألف دولار معلقة بسلسلة حول رقبته هذا كل شيء |
Bu piçin her tebessümünde Boynundaki ilmek daha da daralacak. | Open Subtitles | في كل مرة يعطيك اللقيط ابتسامة، فإنه يضيق الخناق حول رقبته. |
Boynundaki ne öyle? | Open Subtitles | ما الذي حول رقبته ؟ |
Cheng Huan'ın aşk armağanı boynundaydı. | Open Subtitles | مع هدية حبّ من (تشينغ هوان) ملفوفه حول رقبته |