O kadın beni bir canavara dönüştürüp terk etti. | Open Subtitles | تلك المرأة حوّلتني وحشًا ثم هجرتني. |
Beni dönüştürüp kafaları olmayan cesetlerin arasında bir gemide bıraktın. | Open Subtitles | "حوّلتني وتركتني بسفينة ركّاب ملأى بالجثث مقطوع الرأس" |
Lily, beni dönüştürüp kafası koparılmış cesetlerle dolu bir gemide bıraktın. | Open Subtitles | (ليلي)، حوّلتني وتركتني في سفينة ركّاب ملأى بالجثث مقطوعة الرأس. |
Beni bir silaha dönüştürdün, ve hedefi aslında bana erişen bir adama doğrultuyorsun. | Open Subtitles | أنت توا حوّلتني إليه a بندقية، وأنت تشيرني في الرجل الواحد الذي يحصل عليني في الحقيقة. |
Sen beni, tanımadığım birine dönüştürdün. | Open Subtitles | حوّلتني لشخص لا أعرفه |
Sana evlendiğimi söylemiştim, nikâh gecemizde eşim beni dönüştürdü. | Open Subtitles | أخبرتكِ بأنني كنت متزوجاً, وفي ليلة زواجنا حوّلتني |
Onun nefret ettiği cılız kişiliğe dönüştürdün beni! Bana bak! | Open Subtitles | حوّلتني إلى ضعف كرهه، انظري إليّ! |
Beni yargılama Finn. Beni sen dönüştürdün. | Open Subtitles | -لا تنتقدني يا (فين)، فإنّكَ من حوّلتني . |
Beni dönüştürdün. | Open Subtitles | لقد حوّلتني |
Beni, bu dünyada daha önce var olmamış bir şeye dönüştürdü. | Open Subtitles | "لقد حوّلتني إلى شيءٍ لم يكُن له وجود بهذا العالم قبلاً" |
Ama ceza olarak, beni buna dönüştürdü. | Open Subtitles | لكنْ عقاباً على جريمتي حوّلتني إلى هذا الشكل |
Beni, bu dünyada var olduğunu bilmediğim birşeye dönüştürdü. | Open Subtitles | "لقد حوّلتني إلى شيءٍ لم يكُن له وجود بهذا العالم قبلاً" |