| Şehir ele geçirildiğinde O mimarı bana canlı getiren askere altın bir kılıç verdim. | Open Subtitles | عندما سقطت المدينة... أعطيت سيفآ من الذهب... للجندى الذى قد أحضره لى حيآ. |
| Lanet olsun! Bu böcekler beni canlı canlı yiyor. | Open Subtitles | اللعنه, تلك الحشرات تأكلني حيآ |
| Beni dinle! Onu canlı istiyorum. | Open Subtitles | اسمعني جيدا اريده حيآ |
| Onu bırakıp gitseydim, kırık bir kalple de olsa hâlâ hayatta olurdu. | Open Subtitles | لو اني تركته كان ليكسر قلبه ولكن كان ليكون مازال حيآ |
| Şu an onu hayatta tutmak en iyi seçeneğimiz. | Open Subtitles | ابقائه حيآ هي الخيار الافضل الان |
| Beni dinle. Onu canlı istiyorum. | Open Subtitles | اسمعني جيدا اريده حيآ |
| canlı canlı derisi yüzülmüş. | Open Subtitles | هو قد تم سلخه حيآ |
| Bu timsah canlı ele geçirilemez. | Open Subtitles | هذا التمساح لا يمكن صيده حيآ |
| canlı yem yediklerini söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت هم يحتاجون لطعمآ حيآ |
| - Sen bize canlı lâzımsın! | Open Subtitles | نريدك حيآ -أخيرآ فهمت الأن- |
| Dick Blade'i canlı istiyor! | Open Subtitles | انه يريد "بليد" حيآ اذهبوا |
| O Blade 'i canlı istiyor! | Open Subtitles | انه يريد "بليد" حيآ اذهبوا |
| Gustave'ı canlı ele geçirebileceğini söylüyor. | Open Subtitles | هو قال أنه بإمكانه إمساك (غوستاف) حيآ |
| Yaklaşan şey için beni hayatta tutmalısınız. | Open Subtitles | يجب ان تبقيني حيآ من اجل ما هو قادم |
| Burada hayatta olsaydı, güzel olurdu. | Open Subtitles | سيكون جيدآ لو كان هنا حيآ. |
| Senin özel insan yiyicin hâlâ hayatta. | Open Subtitles | أكل البشر الثمين لك مازال حيآ |
| Sen onu hayatta tuttun. | Open Subtitles | لكن قد بقية حيآ |
| Yaklaşan şey için beni hayatta tutman gerek. | Open Subtitles | يجب ان تبقيني حيآ مما سيأتي |
| Oğlun hala hayatta. | Open Subtitles | ارى بأن ولدك مازال حيآ |